Son Güncelleme Tarihi 01.06.2003
 

 

Mahkeme Kararı:

 

 

TC. YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ

Esas: 2002/1908

Karar: 2002/1995

Tarih: 9.10.2002

 

 

ÖZET: “Yazılı emir yoluna ancak CMUK.nun 343. maddesinin 1. fıkrasında, hakim tarafından ve mahkemelerden verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edilmişse başvurulabilir. 307. maddesinde hukuki bir kaidenin uygulanmaması ya da yanlış uygulanması kanuna muhalefet olarak tanımlanmış, 308. maddede gösterilen sekiz halde ise kanuna mutlak muhalefet bulunduğu öngörülmüştür. Bu haller ise söz konusu olayda tespit edilememiştir”.

 

 

Parg. 1.    Emniyet muhafaza kuvvetlerini tahkir ve tezyif etmek suçundan sanıklar G...K... ve M...A..A...’ın beraatlerine dair Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.5.2002 gün ve 2001/98-2002/174 sayılı kararının;

Parg. 2.    Sanıklardan G...K...’nın sorumlu müdürlüğünü yaptığı haftalık Aydınlık Dergisi’nin 3.12.2000 tarihli 698. sayısının 7. sahifesinde yayımlanan ve sanık M....A..A.. tarafından kaleme alınan “MİT!in CIA ve Süper Nato’dan öğrendiği kullanma yönetiminin işleri” başlıklı yazıda, devletin emniyet muhafaza kuvvetlerini neşren tahkir ve tezyif ettikleri hususunda, anılan yazının içeriği bakımından, konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığının 5. 9.2002 gün ve 37993 sayılı yazılı emrine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.9.2002 gün ve Y.E.2002/146823 sayılı tebliğ namesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla incelendi.

Parg. 3.    CMUK.nun 343. maddesinin 1. fıkrasında, hakim tarafından ve mahkemelerden verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edilmişse yazılı emir yoluna başvurulabileceği belirtilmiş, 307. maddesinde hukuki bir kaidenin uygulanamaması ya da yanlış uygulanması kanuna muhalefet olarak tanımlanmış, 308. maddede gösterilen sekiz halde ise kanuna mutlak muhalefet bulunduğu öngörülmüştür.

Parg. 4.    26. 10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da değinildiği gibi yazılı emir konusu olabilecek kanuna muhalefet halleri uygulamadaki esaslı yanlışlıklar ile esasa etkili usul hatalarıdır. Yine öğretide de hakimin takdirine ait fiili meselelerden dolayı yazılı emir yoluna başvurulamayacağı kabul edilmektedir.

Parg. 5.    Yukarıdaki belirlemelerin ışığında olayda CMUK.nun 307. ve 308. maddelerinde gösterilen hallerin söz konusu olmadığı da nazara alındığında, tüm deliller toplanıp bütünüyle değerlendirildikten sonra verilen beraat hükmüne ilişkin olarak yazılı emir yoluna başvurma imkanı bulunmadığından yazılı emre atfen düzenlenen tebliğ namedeki bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 9.10.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.