Son Güncelleme Tarihi 01.07.2005
TEMMUZ 2005-SAYI 41

 

 

Makale:

 

 

Yeniden Doğrudan Demokrasi

Dr. Murat Yanık*

 

GİRİŞ

Parg. 1.          Bilindiği gibi demokrasi sözcüğüyle anlatılmak istenen genellikle, temsile dayanan demokrasidir.[1] İdeal demokratik rejim ise diğer yandan, alınan bunca mesafeye rağmen hala bir ideal olmaya devam etmektedir.[2]

Parg. 2.          Gelişen yeni teknolojiler sosyal bilimlerde ve hukukta çok önemli gelişmelere neden olmuştur. Özellikle bilişim ve elektronik teknolojisindeki gelişmeler, demokrasi, devlet ve siyasal partiler gibi farklı siyasal kurumların yapısında temel bazı değişikliklerin yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu bağlamda gelişmiş teknoloji kullanılarak doğrudan demokrasinin ideal bir yöntem olmaktan çıkarılacağı ve gerçekleştirilebileceği ileri sürülmektedir. Elbette bütün bu gelişmeler ve tezler bir çok siyasal kurum ve kavramın yeniden tartışılmasını zorunlu hale getirmektedir.

Parg. 3.          Bu yeni teknoloji toplum ve dünyanın temel sorunlarını çözebilecek midir? İnternet ve yeni teknoloji en mükemmel demokrasi sayılan “doğrudan demokrasiyi”yi sağlayabilecek midir? Hemen belirtmeliyiz ki, teknolojinin kendiliğinden sosyal ve politik sorunları çözeceğini kabul etmek fazla iyimserlik olur. Teknoloji bu anlamda yansızdır; o sorunların çözümü için olanaklar, yöntemler ortaya çıkartabilir. Bu nedenle teknolojiyi toplum ve dünyanın yararına kullanmak, bunun için teknolojik gelişmeleri takip etmek, ısrarcı bir şekilde uygulamak, uyarlamak ve hayata geçirmek, toplumdaki karar vericilerin, entellektüel güçlerin ve siyasal mekanizmaların sorunu ve sorumluluğudur.[3]

Parg. 4.          Biz de bu sorumluluğun bir gereği olarak bu çalışmamızda demokrasi, temsili demokrasi, doğrudan demokrasi kavramları üzerinde durarak e-demokrasi’nin kavramsal çerçevesini ve gerçekleşme olanaklarını tartışmaya çalışacağız. Öncelikle tarihsel süreç içerisinde bir zorunluluk olarak ortaya çıkan temsili demokrasiyi ele alacağız(I). Daha sonra varsayılan bu zorunluluğun gerekçelerini tartışacağız(II). Son olarak e-demokrasinin gerçekleşme şartları ve olanakları üzerinde duracağız(III).

I. BİR ZORUNLULUK: TEMSİLİ DEMOKRASİ

Parg. 5.          Temsili demokrasi, vatandaşların siyasal haklarını, seçtikleri temsilcileri vasıtasıyla kullandıkları sistemdir. Temsili demokrasi, egemenliğin teorik sahibi ile gerçek sahibini ayırmaktadır. Bugün demokratik diye nitelenen hemen hemen bütün ülkeler, temsili demokrasi ile yönetilmektedirler. Tarihsel süreçte doğrudan demokrasi demografik büyüklükler karşısında yürütülmesi imkansız bir ideal olarak görülmüştür.[4] İdeal boyutta uygulamaya konulamayan bu demokrasi bir çok düşünür tarafından çeşitli şekillerde eleştirilmiştir

Parg. 6.          Demokrasiye yöneltilen en temel eleştirilerden biri demokratik meşruluğu sağladığı iddia edilen temsil sisteminin durumudur. Bir kısım yazarlar haklı olarak “kendimizle ilgili kararları alma yetkisini başkalarına bırakamayız. Başkaları bizi bizim kendimizi tanıdığımız kadar iyi tanımayabilir. Ayrıca her zaman olumlu yönde düşünmeyip kendi çıkarlarını bizim çıkarlarımızdan üstün tutabilirler. Bu nedenle yetişkin her insanın kendisi ile ilgili kararları kendisinin vermesi en doğru yoldur” demektedirler.[5]

Parg. 7.          Bunun yanında temsili demokrasilerde temsilcilerin, kimi temsil ettikleri de tartışmalıdır.[6] Temsili demokrasinin egemen olduğu hemen bütün "Batı" demokrasilerinde, parlamentodakilerin halkın çıkarlarını gerçekten temsil edip etmedikleri sürekli tartışılmasına rağmen "Evet, tabii temsil ediyorlar. Onlar halkın, seçmenlerin parlamentodaki sesidir" gibi bir yanıtı bu güne dek duyan yoktur.[7] Bu nedenle bazı yazarlara göre temsilciler artık halkın değil, büyük oranda partilerin temsilcileri haline gelmişlerdir.[8] Bu da temsili demokrasiyi partiler demokrasisi haline sokmuştur.

Parg. 8.          Diğer yandan siyasasal partiler, temsili demokrasinin en koyu taraftarlarıdır; zira varlıkları büyük ölçüde temsil sistemine bağlıdır. Bunun için hemen hemen bütün siyasal partiler, doğrudan demokrasiye “uygulanması olanaklı değildir” diyerek karşı çıkmaktadırlar.[9] Aslında bu yaklaşım oligarşik siyasal kazanımların kaybedilmesi korkusundan başka bir şey değildir.

Parg. 9.          Oysa çağdaş bazı düşünürlere göre iyi işletilebilirse doğrudan demokrasi, insanlığı birbirinden ayıran en eski ve en derin ayrımlardan birini, yönetenler-yönetilenler ayrımını ortadan kaldırabilme potansiyeline sahiptir. Ama seçmenlerin zaman zaman yapılan seçimlerde hangi siyasetçi grubunun diğerlerinden daha iyi olduğuna karar vermeleriyle sınırlı kaldığı sürece demokrasi, söz konusu ayrımı ortadan kaldıramayacaktır.[10]

Parg. 10.      Yönetenler ve yönetilenler ayrımı, ayrımın her iki tarafındakiler için de kötüdür. İktidarı elinde tutan azınlık için kötüdür, çünkü bu iktidarı nasıl kullandıklarını halktan gizleyebilir ve dolayısıyla yozlaşabilirler. Bu ayrım yönetilen çoğunluk bakımından da kötüdür, çünkü onları sorumsuz, yüzeysel, dikkatsiz ve gittikçe kötümser hale getirir. Dolayısıyla yönetenler ve yönetilenler ayrımı ortadan kaldırılarak, halkın kendi kendini yönetmesi fikri, gerçekten halkın kendi kendini yönetmesi anlamını kazanmalıdır.[11]

Parg. 11.      Bununla beraber eğer, bilişim çağının başladığı günden bu yana, demokratik ülkelerde temsili demokrasinin sakıncaları ortadan kaldırılmadıysa, katılımcı demokrasi evresi aşılıp doğrudan demokrasi hedefine yaklaşılmadıysa, suçu teknikte veya siyasal partilerin direncinde değil, insanoğlunun kendisinde, yurttaşça duyarlılık eksikliğinde, seçmen bilincinin henüz yeterince gelişmemişliğinde aramak gerekir.[12]

Parg. 12.      Gerçekten temsili demokrasi, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın ilk yarısında kaçınılmaz görülebilirse de günümüz bilgi ve teknoloji çağında hala aynı argümanlarla doğrudan demokrasiye karşı çıkmak veya onun gerçekleşmesini engellemeye çalışmak olanaklı değildir.

Parg. 13.      Aslında temsili demokrasinin temelleri, yıllar önce sarsılabilecekken bunu Soğuk Savaş engellemiştir. Komünizme karşı mücadelenin gerektirdiği disiplin, demokrasilerin siyasi sistemlerini değiştirme konusu üzerinde düşünmelerini önlemiştir. Böylelikle 19. yüzyılda inşa edilen eksik demokrasi türü, beklenildiğinden çok daha uzun süre ayakta kalmıştır.[13] Ancak, Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle, değişim başladı ve zaten bilgi çağının, daha önceki varsayımlara dayalı olan bir siyasi sistemin temellerini sarsmaması düşünülemezdi.

II. BİR DÜŞ: DOĞRUDAN DEMOKRASİ (E-DEMOKRASİ)

Parg. 14.      Devletin ve demokrasinin başına “elektronik” anlamını ifade eden bir “e-“ öneki getirerek önerilen model, genellikle sanıldığı gibi “teknik” bir icattan, gerçekleşen bir “bilim-kurgu”dan ya da “yeni ekonomi” olarak adlandırılan bilgi ekonomisi modellerinin kamusal alana uyarlanmasından ibaret değildir. Tersine, bu model öncelikle siyasi, sonra da sosyo-ekonomik bir bağlamın zoruyla geliştirilmiştir. Bu modelin öncelikleri, yine genellikle sanıldığı gibi devletin “ekonomik verimlilik” hedefinden çok, yurttaşların katılım ve denetim talepleri doğrultusunda belirlenmiştir.[14]

 

Parg. 15.      İdeal demokratik sistem olan doğrudan demokrasi, halkın egemenliğini doğrudan doğruya kendisi tarafından kullanmasıdır. Bu sistemde bütün siyasal kararlar, temsilciye gerek olmaksızın halk tarafından alınır. Kısaca doğrudan demokrasi, “halkın, halk için, doğrudan halkı yönetmesi” olarak ifade edilebilir.

Parg. 16.      Bu anlamda bugüne kadar doğrudan demokrasinin tam manasıyla uygulama alanı bulamadığını belirtmekte yarar var. Bununla beraber tarihten günümüze kadar doğrudan demokrasi, çeşitli ülkelerde kısmen de olsa uygulama olanağı bulmuştur.[15]

Parg. 17.      Ancak insanoğlunun azla yetinmesini beklemek doğru değildir. Tarihsel süreçte demokrasi, devamlı bir mücadeleyi ve çabayı zorunlu kılmıştır. Elbette bu süreçte demokrasi çeşitli engellerle karşılaşmıştır ve bundan sonra da karşılaşacaktır. Ancak, çağımızda demokrasinin gerçekleştirilmesinin önündeki engellerden bir çoğu gelişmiş bilişim teknolojisi sayesinde kolayca aşılabilecektir.[16]

Parg. 18.      Son zamanlarda gelişen bilişim teknolojileri ve özellikle internet, pek çok demokrasi aşığına, “doğrudan demokrasi'' umudu vermiş bulunmaktadır. Burada kastedilen yurttaşların, seçilmiş temsilciler yerine doğrudan karar verebilmesiydi; pek çok kişinin kafasında çok hızla gerçekleştirilen referandumlar vardı. Dünya üzerinde, Nova Scotia-Kanada, Oregon, Texas - ABD, v.b. pek çok yerde internet gibi teknolojik araçlarla çeşitli boyutlarda yapılan oylamalar, eğilim belirleme deneyleri bu konuda ümit veren uygulamalardır.[17]

Parg. 19.      E-seçim konusunda anket ve kamuoyu araştırmasının ötesinde yeni uygulamalar da görülmeye başlanmıştır. Yasal olarak bağlayıcılığı olan ilk online oylama kısa bir süre önce İsviçre’nin bir kantonunda gerçekleşmiştir. Seçmenler Cenevre devlet web sitesinde hazırlanan özel bir sayfa sayesinde evlerindeki bilgisayarları kullanarak online oy vermişlerdir. Yasal olarak ilk kez hukuki bağlayıcılığı olan bu seçim, küçük çaplı da olsa doğrudan demokrasi ve internet teknolojilerinin ilk resmi buluşması niteliğini taşımaktadır.[18]

Parg. 20.      Bu uygulamalar nedeniyle bazı yazarlar doğrudan demokrasiyi, gelecek yüzyılın barışçıl siyasal rejimi olarak görmektedirler.[19] Karşıt görüşte olan yazarlara göre ise, dünyadaki genel eğilim temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçmeye yöneliktir. Zira doğrudan demokrasi için henüz teknik, ekonomik ve kültürel altyapı yeterli değildir.[20]

Parg. 21.      Buna rağmen, bilgi çağında artık doğrudan demokrasiyi yeniden düşünmenin zamanı gelmiş ve hatta geçmektedir. Demokrasinin gündeme geldiği çağlarda temsili sistem bir zorunluluk olarak görülmüştür. Ancak, bugünün teknolojisinin bu zorunluluğu veya gerekliliği ortadan kaldırması olanaklıdır.[21] E-demokrasi ile doğrudan demokrasinin ve siyasal katılımın önündeki engeller kolayca ortadan kaldırılabilecektir.

Parg. 22.      Pisturino’ya göre, doğrudan demokrasiyi gerçekleştirmek için atılması gereken ilk adım tüm insanları teknoloji ve internet konusunda yeterince bilgilendirmektir. İkinci adım ise, insanların teknoloji ve değişim konusundaki korkularını yenmesine yardımcı olmaktır. Üçüncü adım ise, seçilmiş temsilcilerin konumlarını açıklığa kavuşturmaktır. Acaba temsilciler gerçekten halkı mı temsil etmektedirler? Dördüncü adım ise, mevcut seçim sistemini değiştirmek ve doğrudan demokrasiyi kurumsallaştıracak anayasal değişiklikleri talep etmektir.[22]

Parg. 23.      Gerçekten e-demokrasi, ancak her bir bireyin internet veya diğer teknolojik olanaklarla siyasal karar alma sürecine katılmasıyla gerçekleşebilecektir.[23] “Dijital bölünme” (ya da “dijital uçurum”) olarak adlandırılan, bilişim ve iletişim teknolojilerine erişimde eşitsiz dağılım, e-demokrasi idealinin hayata geçirilmesinin önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu soruna etkili çözümler geliştirilmezse e-demokrasi idealinin, bir avuç “bilişim seçkini”nden başka kimseye faydası olmayacak adaletsiz bir durum yaratacağı ve demokrasi krizini derinleştireceği açıktır.[24]

Parg. 24.      Hükümetlerin ve hükümetler arası kuruluşların, e-demokrasinin gelişimi konusunda yaptıkları çalışmaların büyük bir bölümü “dijital bölünme”nin önlenmesi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kısa vadeli çözüm önerileri, internete kamusal erişimi artıracak olan kütüphane, okul vb. halka açık mekanlarda internet erişiminin sağlanmasını ve kamusal erişim terminallerinin oluşturulmasını kapsarken, uzun vadede ise, bilişim ve iletişim teknolojilerinin altyapısına yeterli yatırım yaparak ve internet erişimini ucuzlatarak herkes için ulaşılabilir kılmak hedefine odaklanmaktadır.[25]

Parg. 25.      Ancak, gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde dijital uçurum sorununa yönelik en köklü çözüme, katılımcı toplumsal ve ekonomik politikalarla, bilişim teknolojisinin sürdürülebilir bir kalkınma programı çerçevesinde topluma entegre edilmesiyle ulaşılacaktır. Bu çaba, yalnızca gelişmekte olan ülkelerin değil, gelişmiş ülkelerin ve uluslararası kuruluşların da bu çabanın içinde yer almasıyla başarılı olacaktır. Çünkü, bilişim teknolojisinin gelişimi kadar, toplumsal ve ekonomik kalkınma dinamikleri de, küreselleşmenin etkisi altındadır.[26]

Parg. 26.      Bilginin, yani iktidarın paylaşımı, katılımcı demokrasinin de temellerinden birini oluşturmaktadır. Yurttaşlara ve sivil toplum kuruluşlarına kamu bilgilerine erişim hakkı tanınmaksızın, ne demokratik katılımdan, ne de kamu yönetiminin şeffaflığından söz edilemez. Katılımsız ve kapalı bir yönetimin ise, totaliter zihniyete, yolsuzluk ilişkilerine, aşırı merkeziyetçilikten dolayı tıkanan bir kamu yönetimine yol açtığı açıktır. Bu yüzden, kamu bilgilerine erişim hakkını koruma altına alacak yasal düzenlemeler, özellikle de “Bilgi Edinme Yasası”, e-demokrasin sağlıklı bir biçimde hayata geçirilmesi için gerekli hukuksal altyapının en önemli boyutlarından birini ve ilkesel önceliğini oluşturmaktadır.[27] Bu anlamda ülkemizde hayata geçirilen Bilgi Edinme Yasası olumlu ve ümit verici bir adım olarak kabul edilmelidir.

Parg. 27.      Siyasal katılım açısından internetin belki de en demokratikleştirici yönü, insanların gruplar halinde örgütlenme ve iletişimde bulunma yeteneklerini artırmasıdır. Özgür elektronik meclis ve birlikler bağlamında, yurttaşlar politika yapma ve siyasal katılım konusunda söz sahibi olmak için yeni olanaklar kazanacaklardır. Önümüzdeki on yıl içerisinde, internetin gelişiminde ve demokrasinin inşasında aktif rol oynayanlar, aynı zamanda, gelecek yüzyılda e-demokrasinin tohumlarını atma şansına sahip olacaklardır.[28]

Parg. 28.      Bize bu şansı sunan ve insan yaşamında kaçınılmaz bir şekilde yer almaya başlayan bilgi ve iletişim teknolojileri yeni yönetim modellerinin vazgeçilmez araçları olarak karşımıza çıkmaktadır. İnternet mucizesinin üretimden pazarlamaya, bankacılıktan tıbba, turizmden basına bütün sektörlerde radikal değişikliklere yol açtığı; çalışma hayatımızı, sosyal ilişkilerimizi, alışveriş şeklimizi, haberleşme biçimimizi kısaca bütün hayatımızı derinden etkilediği bir çağda, demokrasinin bu haliyle kalması elbette düşünülemez. Bu değişim, devlet yönetimini, ekonominin yapısını, ülkenin rekabet gücünü, insan gücü profilini ve mesleklerin yapısını yani kısaca hayatın bütün alanlarını değiştirmeye başlamıştır.[29] Bu nedenle elektronik gelişmeler, toplumsal ve siyasal ilişkileri olduğu gibi, demokrasinin kurumsal yapısını da etkilemektedir.

Parg. 29.      Bu bağlamda “e-demokrasi” terimi, henüz oluşum aşamasında olan bilgi toplumu bünyesinde, siyasal sistemlerin modernleşmesi ve demokratikleşmesi üzerinde yapılan değerlendirmelerde sihirli bir ifade olarak gündemdeki yerini her zaman korumaktadır.[30]

Parg. 30.      Bununla beraber günümüzde gelişen teknolojinin demokrasiye ne yönde açılımlar getireceği oldukça tartışmalı bir konudur.[31] Özellikle gelişen teknoloji vasıtasıyla, siyasal sistem ve demokrasinin elektronik modernizasyonu yapılarak daha işler bir duruma getirilebileceği[32] veya mevcut sistem geliştirilmek yerine, yeniden bir yapılanmaya gidilerek, doğrudan demokrasinin gerçekleştirilebileceği de ileri sürülmektedir.[33]

Parg. 31.      Elektronik ortamın gücünün farkına ilk varan yorumcalar bu olağanüstü aracın tüm sınırları altüst edeceğini ve bunun da korkunç bir anarşi ortamı oluşturacağını düşünüyorlardı. Elektronik gelişmeler her ne kadar sanal bir dünya oluşturmayı başarmış olsalar da, bu dünyaya ilişkin kötümser ilk tahminlerin gerçekleşmediğini söyleyebiliriz.[34]

Parg. 32.      Son zamanlarda elektronik ortama ilişkin hukuksal düzenlemeler gittikçe artmakla beraber, sanal dünyanın birey ve toplum üzerindeki etkisine ve sanal dünyanın kontrol altına alınmasına ilişkin sorunlar ve çözümleri hakkında, bugün için kesin olarak bazı tahminlerde bulunmak olanaklı değildir.[35]

Parg. 33.      Bununla beraber yeni bilişim ve iletişim teknolojisinin temsil zorunluluğunu[36] kesin olarak ortadan kaldıracağı söylenebilir.[37] Holden’in de belirttiği gibi en sorunlu kavramlardan biri olan temsil[38], hiçbir şekilde özgürlükle bağdaşmaz; zira siyasal iradeyi başkasına havale eder ve dolayısı ile onu yabancılaştırır. Bunun sonucunda da özgürlük ve özerklik ortadan kalkar.[39]

Parg. 34.      Bunun için en başta temsil sisteminin gerekçelerinden sayılan kalabalık insan topluluklarının siyasal katılım sorunu çözülmelidir. Temsil sistemi mecburi bir yöntem olarak ileri sürülürken; doğrudan demokrasinin ancak çok az nüfusa sahip küçük yerleşim birimlerinde uygulanabileceği söyleniyordu. Bu temel engel bugünün teknolojisi ile aşılabilecek niteliktedir. Eskiden doğrudan demokrasinin uygulandığı ülkelerde insanlar şehrin meydanında toplanıp siyasal kararlar alıyorlardı. Çağımızda aynı eylem aynı içerikle fakat teknolojik mekanlarda gerçekleşebilir.

Parg. 35.      Yurttaşlar elektronik iletişim ağıyla kamusal konular ve politikalar hakkında bilgi alabilir, elektronik ortamda biraraya gelerek kendilerini ve toplumu ilgilendiren konuları özgürce tartışıp uzlaşmaya çalışabilir, yine bu ortamda bütün seçimler için oylarını kullanabilir ve sürekli siyasal katılımda bulunabilirler.

Parg. 36.      Bu ortamlar sayesinde siyasetin gündemindeki konularda doğrudan halkoylamasına gitmenin, siyasi karar alma işini bir avuç temsilciye bırakmaktan çok daha etkin bir yöntem olduğu bir gerçektir. Ancak bu yöntem, sıradan insanlara daha büyük bir sorumluluk yükleyerek, daha sorumlu davranmaya teşvik ettiği gibi, onlara daha büyük bir güç vererek iktidarın nasıl kullanılacağını öğrenmelerini de sağlar. Böylelikle onları daha iyi birer vatandaş ve daha iyi birer insan kılar.[40]

Parg. 37.      Demokratik katılımın elektronik sistemler aracılığı ile sağlanması, günümüzde doğrudan demokrasinin önündeki zaman, mekan ve benzeri engelleri ortadan kaldıracak ve demokratik katılımın maliyetini düşürecektir. Bu nedenle yakın bir gelecekte alt gelir seviyesine sahip yurttaşların siyasal katılımı artabilecek ve paranın siyaset üzerindeki etkisi azalacaktır.[41] 

Parg. 38.      Bu sistem borsalarda kullanılan bilgisayar sisteminden yararlanılarak da uygulamaya konabilir. Yurttaşlar, tıpkı evlerindeki bilgisayardan borsadaki bilgilere ulaşıyor gibi kamusal konularda bilgi alacaklar, borsa uzmanlarının görüşlerine başvurduğu gibi uygulanacak politika hakkında uzman görüşlerini dinleyebilecek ve hisse senedi alıp satar gibi “oy” kullanabilecektir.[42]

Parg. 39.      Son zamanlara kadar kısa bir sürede milyonlarca oyu hesaplamak mümkün değildi; ama artık durum böyle değildir. Zira bugün milyonlarca insan bankalardaki otomatik para çekme makinaları(ATM) vasıtasıyla milyonlarca kararı kısa bir zamanda alabilmektedirler. Şimdilik bu kararlar onların finansal faaliyetleriyle ilgilidir. Çoğu insan ATM’ler vasıtasıyla bir dokunuşta işlem yapacaklarına inanamazdı. Bu program sadece finansal işlemler için değil aynı şekilde siyasal kararlar için de kullanılabilir. Böylece her vatandaşın mevcut ATM’ler vasıtasıyla bütün siyasal konularda doğrudan oy  kullanması olanaklı hale gelebilir. Gerçekten bütün vatandaşlar, temsilciler olmaksızın, bütün siyasal kararları doğrudan oylamak için ATM’leri kullanabilir. İnsanlar bütün siyasal kararları doğrudan vererek nasıl yaşayacaklarına kendileri karar verebilirler. Bu onları kendileri adına bütün siyasal kararların temsilcileri tarafından alındığı Parlamenter Demokraside olduğundan daha özgür yapar.[43]

 

SONUÇ

Parg. 40.      Bu bilgiler ışığında “e-demokrasi”yi “ideal doğrudan demokrasinin teknoloji aracılığı ile gerçekleştirilmesi” olarak tanımlayabiliriz.

Parg. 41.      Bununla beraber belirtmeliyiz ki e-demokrasi diye adlandırdığımız bu sistemin uygulamada kendine göre sorunları ortaya çıkacaktır. Bunlar daha çok teknolojik güvenlik ve uygulama zorluklarından kaynaklanacaktır. Bu sistemin uygulanması için en azından her evde ulusal şebekeye bağlı bir iletişim terminalı veya belirli kamusal mekanlarda halkın serbest kullanımına sunulmuş kamusal iletişim terminalleri bulunması zorunludur. Bunun yanında yurttaşların elektronik bilgi ve kültürlerinin artırılması ve öngörülen sistemin işleyişi hakkında yeterli eğitim ve kültüre sahip olması gerekmektedir.

Parg. 42.      Bazıları ortaya çıkabilecek zorlukları nedeniyle doğrudan demokrasiye ilke olarak karşı çıkacaklardır. Bunlar elbette seçkinlerdir. Onlar bütün vatandaşların doğrudan yönetimini “popülist” ve “avam tabakasının yönetimi” olarak suçlandırarak hor görürler.[44]

Parg. 43.      Bu konuda önemli bir sorun da e-demokrasi’de güvenliğin nasıl sağlanacağıdır. Aslında bu sorun hukuksal olmaktan çok teknik bir sorundur. Teknoloji konusunda en ileri düzeyde olan ülkeler ve kurumların bile elektronik güvenliklerini tam olarak koruyamadığı bir ortamda, e-demokrasi’nin sağlıklı bir şekilde işlemesi sorun olabilecektir.

Parg. 44.      E-demokrasi’nin öngörülebilen temel sorunlarından biri de bu sistemde tartışma düzlemini kimin oluşturacağı veya çözülmesi gereken soru ve sorunların tanımının kim tarafından yapılacağıdır...

Parg. 45.      Bütün bunların ötesinde asıl temel sorun doğrudan demokrasinin istenen bir şey olup olmadığıdır. Zira modern teknolojik olanaklar olmadan önce de doğrudan demokrasi mevcut uygulamadan daha yaygın olarak uygulanabilirdi.[45] Elbette bugün teknoloji çok daha ilerlemiştir; fakat televizyon veya telefon da doğrudan demokrasinin uygulanmasını kolaylaştırabilirdi. Ama bunlardan çok fazla yararlanma gereği duyulmamıştır. Bu da iktidar ve yetkiyi elinde bulunduran oligarşik seçkinci egemenlerin doğrudan demokrasiyi istemediklerini ve bu yöndeki girişimleri engellediklerini göstermektedir.

Parg. 46.      Sağlam ve güvenilir bir e-demokrasi’nin gerçekleştirilebilmesi[46] için, sürekli gelişmeyi esas alan katılımcı bir organizasyon ile hukuksal altyapısı tamamlanmış, yazılım, donanım ve bilgi standardı sağlanmış, ileri boyutta tek bir portal üzerinden bilgi sunabilen bir yapılanma gerekmektedir.[47]

Parg. 47.      Bu yapılanma sonucunda ortaya çıkacak e-demokrasi’de siyasal partilerin ortadan kalkacağını iddia edenler varsa da, bu düşünce sosyolojik yasalara aykırıdır. Günümüz toplumlarında farklı fikirlerin ve grupların varlığı ve örgütlenmesi sosyal bir realitedir. Bu nedenle demokrasinin yeni çağında partilerin bir kısım değişikliklere uğrasalar bile varlıklarını devam ettirecekleri söylenebilir.

Parg. 48.      Ancak bu bağlamda gerçekleşecek e-demokrasinin siyasal partileri de elektronik olacaktır. Bu durum günümüz siyasal partiler hukukunda ve partilerin yapı ve örgütlenmesinde büyük değişikliklere yol açacaktır. Bugün için partiler elektronik ortamı sadece propaganda ve reklam amacıyla kullanmaktadırlar. Ancak e-demokrasi’de partiler yeniden yapılanarak kendilerini elektronik ortama uyumlu hale getireceklerdir. Elbette bu uyum sürecinde başarısız olan partilerin yerini yeni kurulan partiler alacaktır.

Parg. 49.      Bilindiği gibi bilgi toplumunun yaşanacağı yeni dünyada var olmak isteyen toplumlar ve devletler yeni çağın gereklerini yerine getirmek zorundadırlar. Aksi takdirde zamanın daha hızlı aktığı bir dönemde çağın oldukça gerisinde kalabilirler. Gerçekten bilgi çağının en önemli özelliği, ilerlemenin, değişimin çok hızlı olmasıdır. Bütün bu tehlikelerden korunmak ve çağdaş yönetim anlayışına gerçekleştirebilmek için bir an önce e-demokrasinin hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Parg. 50.      Bilişim teknolojisi ve internet kullanımı bakımından en ileri ülke durumunda olan ABD, e-demokrasi sistemine en yakın aday ülke konumundadır. Ancak varolan bir kısım çabalara rağmen ne Amerika’da ne de diğer ülkelerde bu yönde ciddi adımların atıldığını söylemek olanaklı değildir.

Parg. 51.      Bununla beraber dünyada e-demokrasi’nin altyapısını oluşturma konusunda çok önemli gelişmeler ve ilerlemeler olurken, ülkemizin bu konuda oldukça geri olduğunu söylemeliyiz.[48] Bu durumun en temel nedeni ülkemizde bilişim teknolojisi ve internet erişiminde ucuzluğun ve yaygınlığın sağlanamamasıdır. Ayrıca eğitim eksikliği de önemli bir faktördür.

Parg. 52.      Bütün bunların yanında e-demokrasi’nin hayata geçirilebilmesi için, en az teknolojik altyapı kadar, hukuksal ve kurumsal altyapının da eşzamanlı olarak geliştirilmesi bir zorunluluktur. Gerekli yasal değişiklikler yapılarak hukuksal altyapı oluşturulmalı ve bu hukuksal çerçeveye uygun, e-demokrasi’yi olanaklı kılacak kurumsal altyapı hayata geçirilmelidir.[49]

Parg. 53.      Elbette bu çalışmalarının tamamlanması kolay olmayacaktır. Fakat bütün bu zorluklar ve sorunlar e-demokrasi’yi gerçekleştirebilmek için aşılabilecek niteliktedir. O halde eğer gerçekten e-demokrasi gerçekleştirilmek isteniyorsa, bir an önce bunun alt yapısı hazırlanmalı, yeni teknolojik ortam demokratik kontrol altına alınmalı ve gereken hukuksal düzenlemeler yapılmalıdır.

 

 

KAYNAKÇA

AİCHHOLZER, Georg, :“E-Government”, E-Society Kongresi, Teknolojik değerlendirmeler ve Sistem Analizi Enstitüsü (ITAS), 17-19 Ekim 2001, (Çevrimiçi) Berlin, www.abgs.gov.tr, 16. 12. 2001.

AKBULUT, Olgun,     : “Doğrudan Demokrasi”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2001.

AKGÜL, Mustafa,       : “İnternet Notları: İnternet, Demokrasi ve Türkiye”, http://siyaset.bilkent.edu.tr/kamunet/oncesi/cbt-not3.html, 18. 12. 2001.

ARBLASTER, Anthony, : Demokrasi, Doruk Yayınları, Çev. Nilüfer Yılmaz, Ankara 1999.

BANGER, Gürol,        : “e-Türkiye”, (Çevrimiçi) www.bybs.gov.tr, 19.12.2001,s.1-10.

BARBER, Benjamin, : Güçlü Demokrasi, Çev. Mehmet Beşikçi, Ayrıntı Yayınları, İstanbul 1995.

BEEDHAM, Brian       : "Demokrasi", The Economist, (Çevrimiçi),  01 01 1997,

http://www.milliyet.com.tr/1997/01/01/entel/survey.html, 12 02 2003.

CLİFT Steven,            : “E-Democracy E-Book: Democracy is Online 2.0,” (Çevrimiçi) 14 03 2003.

ÇETİN, Hüseyin – Okan

AYDOĞAN, - Zerrin

ERTUĞRUL,               : “E-Türkiye Durum Analizi ve Çözüm Önerileri, (Çevrimiçi) http:/ inet-tr.org.tr/inetconf7/eposter/aydogan.html, 28. 12. 2001.

ENGİN, Aydın,           : “Doğrudan Demokrasi? Evet, Şimdi!...”, (Çevrimiçi),  http://www.tbd.org.tr/sayi79_html/konukyazar_engin.html, 18. 02. 2003.

GROSSMAN,  Lawrence, : The Electronic Republic (Reshaping Democracy in the İnformation Age),

Viking Penguen Books, New York 1995.

GÜNAL, Burak,          : “Siyasi Partilerin İnternetleşmesi”, (Çevrimiçi)

http://inet-tr.org.tr/inetconf5/bildiri, 17 11 2001.

KAISER, Karl,            : “Demokrasi Sorunu Olarak Küreselleşme”, Çev: Feridun TİMUR, Türkiye ve Siyaset Dergisi - Eylül-Ekim 2001, htm://www.turkiyevesiyaset.com/sayi4/0409, 12 03 2003.

KASTENHOLZ, Hans,: “E-Democracy”, E-Society Kongresi, Teknolojik değerlendirmeler ve Sistem

Analizi Enstitüsü(ITAS), 17-19 Ekim 2001, (Çevrimiçi) Berlin, www.abgs.gov.tr, 16. 12. 2001.

KROECHER, Reimar,-

ROBERTS, Joseph,     : “Direct Democracy”, (Çevrimiçi),     

http://www.dawnpisturino.com/committee_for_direct_democracy.htm, 28 02 2003.

LAKE, Adam,             : “Direct Democracy: Is the United States Prepared?”, http://info.acm.org/crossroads/xrds1-4/democracy.html, 12 03 2003.

LİJPHART, Arend,      : Çağdaş Demokrasiler, Çev. Ergun Özbudun-Ersin Onulduran, Yetkin Yayınları, Ankara 1986.

MARCHİ,  B. De,       : “E-Governance”, E-Society Kongresi, Teknolojik değerlendirmeler ve Sistem Analizi Enstitüsü (ITAS), (Çevrimiçi) 17-19 Ekim 2001, Berlin, www.abgs.gov.tr, 16. 12 2001.

NAİSBİTT, John-

ABURDENE, Patricia,: Megatrends 2000, Avon Books, New York 1990.

ORR, Aki,                   : “Direct Democracy Manifesto”, 1999-2000, Edit: Ian Green, http://ao.com.au/ddf/aki_orr_manifesto.htm, 12. 03 2003.

ÖZALP, Selin,             :“e-Devlet”, 19 12 2001, (Çevrimiçi), http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=3279, 12 03 2003.

ÖZALP, Selin,             : “Washington’daki Türk Girişimcilerden E-Devlet”, 19. 12.  2001,(Çevrimiçi)http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=3279, 24. 12. 2001.

PİSTURİNO, Dawn,   : “Dırect Democracy”, March 26, 1998, (Çevrimiçi), http://www.dawnpisturino.com/committee_for_direct_democracy.htm, 16 03 2003.

ŞAHİN, Haluk,            : Yeni İletişim Ortamı, Demokrasi ve Basın Özgürlüğü, Basın Konseyi Bilimsel Araştırması, İstanbul 1991.

ŞEN, Turgay,               : “Siyasal Partilerin Parlamenter Rejime Etkisi (Parti Disiplini  Açısından)”, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1995.

TUNCAY, Suavi,        : Parti İçi Demokrasi ve Türkiye, Gündoğan Yayınları, Ankara 1996.

UÇKAN, Özgür,         : “E-Devlet, E-Demokrasi ve E-Yönetişim Modeli: Bir İlkesel Öncelik Olarak Bilgiye Erişim Özgürlüğü”, (Çevrimiçi),  http://www.c4group.net/ivhp/makale_oku.php?makaleid=19, 15 03 2003.

UYGUN, Oktay,         : Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları, TODAİE İnsan Hakları Araştırma ve Derleme Merkezi Yayını, Ankara 1996.

WALL, S. David,        : “İnternet Rejimi ve Düzenleme Sorunu”, Çev. Hasan Sınar, Adalet Yüksek Okulu 20. Yıl Armağanı, İstanbul 2001, s. 201-216.

VERGİN, Nur,            : “Yeni Siyaset ve Siyasi Partiler”, Türkiye Günlüğü, S. 27, 1994, s. 70-74.

YANIK, Murat,          : Parti İçi Demokrasi, Beta Yayınları, İstanbul 2002.

YAYLA, Atilla,           : Siyaset Teorisine Giriş, Siyasal Kitapevi, Ankara 1998.

 

 

 

 

 

 



* İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı

[1] LİJPHART, Arend, Çağdaş Demokrasiler, Çev. Ergun Özbudun-Ersin Onulduran, Yetkin Yayınları, Ankara 1986, s. 11.

[2] Yayla’ya göre, “temsili demokrasi daha ziyade bir mecburiyettir. Çağdaş demokrasilerde sık sık dışa vurulan doğrudan demokrasi özlemi de, gerçekleşmekten çok özlem olarak kalacak gibidir. Ayrıca doğrudan demokrasi, sanılanın aksine, her zaman iyi ve her halükarda temsili demokrasiden daha üstün sonuçları olan bir model değildir”. YAYLA, Atilla, Siyaset Teorisine Giriş, Siyasal Kitapevi, Ankara 1998, s. 185.

[3] AKGÜL, Mustafa, “İnternet Notları : İnternet, Demokrasi ve Türkiye”, (Çevrimiçi), http://siyaset.bilkent.edu.tr/kamunet/oncesi/cbt-not3.html, 10. 02 2003.

[4] Belki de bu gerekçelerle halkların siyasal katılımı daraltılmak istenmiştir.

[5] UYGUN, Oktay, Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları, TODAİE İnsan Hakları Araştırma ve Derleme Merkezi Yayını, Ankara 1996, s. 2-3.

[6] YAYLA, Siyaset, s. 186.

[7] ENGİN, Aydın, “Doğrudan Demokrasi? Evet, Şimdi!...”, (Çevrimiçi),  http://www.tbd.org.tr/sayi79_html/konukyazar_engin.html, 18. 02. 2003.

[8] ŞEN, Turgay, : “Siyasal Partilerin Parlamenter Rejime Etkisi (Parti Disiplini  Açısından)”, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1995, s. 113.

[9] BEEDHAM, Brian "Demokrasi", The Economist, (Çevrimiçi),  01 01 1997, http://www.milliyet.com.tr/1997/01/01/entel/survey.html, 12 02 2003.; Siyasal partilerin yanında bazı yazarlara göre şimdiye kadar olan tecrübeler göstermiştir ki, ulusların çağdaş devletleri doğrudan demokrasinin gerçekleşmesini desteklememektedirler ve desteklemeyeceklerdir. LAKE, Adam, “Direct Democracy: Is the United States Prepared?”, http://info.acm.org/crossroads/xrds1-4/democracy.html.

[10] BEEDHAM, Demokrasi, (Çevrimiçi).

[11] İbid.

[12] ENGİN, Doğrudan Demokrasi, (Çevrimiçi).

[13] BEEDHAM, Demokrasi, (Çevrimiçi).

[14] UÇKAN, Özgür, E-Devlet, E-Demokrasi ve E-Yönetişim Modeli: Bir İlkesel Öncelik Olarak Bilgiye Erişim Özgürlüğü”, (Çevrimiçi),  http://www.c4group.net/ivhp/makale_oku.php?makaleid=19, 15 03 2003.

 

[15] Bu bağlamda Avustralya, İtalya, Danimarka ve Yeni Zelanda’da bazı örnekleri görülse de bu konuda en iyi örnek İsviçre’dir. KROECHER, Reimar, - ROBERTS, Joseph, “Direct Democracy”, (Çevrimiçi),       http://www.dawnpisturino.com/committee_for_direct_democracy.htm, 28 02 2003.; Örneğin bilindiği gibi İsviçre’de bir bölgedeki kayıtlı seçmenlerin % 1’nin imzasıyla bir politika ve yasama işlemine itiraz edilebilir. Ayrıca kayıtlı seçmenler, yeni bir yasanın gerekliliğine ihtiyaç hissederlerse, kayıtlı seçmenlerin % 2’sinin imzalarıyla, yeni bir yasa çıkarılmasını önerebilirler. Bu olgular hükümetleri daha demokratik işleyişe zorlar niteliktedir.

[16] YANIK, Murat, Parti İçi Demokrasi, Beta Yayınları, İstanbul 2002, s. 187.

[17] AKGÜL, a.g.e.

[18] İsviçre’nin en zengin bölgelerinden Cenevre yakınlarında bulunan bir köy, toplanan vergilerin hangi amaçla kullanılacağı konusunda köy halkının fikrini internet üzerinden oylamıştır. 323 kişinin internet üzerinden oy verdiği referandumda, 370 kişi kararını postayla ulaştırırken, sandık başına sadece 48 kişi gitti. Ödenen vergilerle oluşturulan bir fondaki paranın mülkiyeti belediyeye ait bir restorantın yenilenmesi için kullanılıp kullanılmaması yönündeki oylamada, köy halkının yüzde 61.3 lehte karar verdi. NTV-MSNBC, İnternet’te ilk referandum, http://www.ntvmsnbc.com/news/197974.asp?cp1=1#BODY, 16 03 2003.

[19]Republic? or Monarchy? There is another choice! Democracy!”, (Çevrimiçi), http://ao.com.au/ddf/ddpflyer.htm, 26 02 2003.

[20] AKGÜL, a.g.e.

[21] PİSTURİNO, Dawn, “Dırect Democracy”, 26. 03. 1998, (Çevrimiçi), http://www.dawnpisturino.com/committee_for_direct_democracy.htm, 16 03 2003.

[22] İbid.

[23] KAISER, Karl, “Demokrasi Sorunu Olarak Küreselleşme”, Çev: Feridun TİMUR, Türkiye ve Siyaset Dergisi - Eylül-Ekim 2001, htm://www.turkiyevesiyaset.com/sayi4/0409, 12 03 2003.

[24] UÇKAN, a.g.e.

[25] İbid

[26] İbid.

[27] İbid.

[28] CLİFT Steven, “E-Democracy E-Book: Democracy is Online 2.0,” (Çevrimiçi) 14 03 2003.; İbid’den naklen.

[29] ÖZALP, Selin, “e-Devlet”, 19 12 2001, (Çevrimiçi), http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=3279, 12 03 2003.

[30] Bu tartışmaların büyük çoğunluğunun teknoloji temelli olduğu ve siyasal ve kültürel alanlarda yeni teknolojilerle birlikte ortaya çıkan değişimler ile bunlara bağlı olan ve henüz çözümlenememiş sorunların  yeterince dikkate alınmadığı göze çarpmaktadır. Teknoloji yolu ile siyasal katılımın bireyleri tam olarak nasıl etkileyeceği ve vatandaşların bu sürece nasıl katılacağı gibi sorular hala belirsizliğini korumaktadır. KASTENHOLZ, Hans, “E-Democracy”, E-Society Kongresi, Teknolojik değerlendirmeler ve Sistem Analizi Enstitüsü(ITAS), 17-19 Ekim 2001, (Çevrimiçi) Berlin, www.abgs.gov.tr, 16. 12. 2001.

[31] Bu bağlamda bazı yazarlar, e-demokrasi’nin, Atina Demokrasisi ve Temsili Demokrasiden sonra üçüncü dönüşüm noktası olduğunu iddia etmektedirler. GROSSMAN, K. Lawrence, The Electronic Republic (Reshaping Democracy in the İnformation Age), Viking Penguen Books, New York 1995, s. 46.

[32] Bu yönde görüşler hakkında daha fazla bilgi için özellikle “Yeni Teknolojiler ve Demokrasi” başlıklı dördüncü bölüme bkz. ŞAHİN, Haluk, Yeni İletişim Ortamı, Demokrasi ve Basın Özgürlüğü, Basın Konseyi Bilimsel Araştırması, İstanbul 1991, s. 38-52.

[33] VERGİN, Nur, “Yeni Siyaset ve Siyasi Partiler”, Türkiye Günlüğü, S. 27, 1994, s. 71.

[34] İnternet rejiminin sınırlarını ayrıntılı olarak çizmeye çalışan topografik bir inceleme için bkz: WALL, S. David, “İnternet Rejimi ve Düzenleme Sorunu”, Çev. Hasan Sınar, Adalet Yüksek Okulu 20. Yıl Armağanı, İstanbul 2001, s. 201-216.

[35] Örneğin 1996 yılında ABD’de kabul edilen İletişim Ahlakı Yasası(Communications Decency Act) bu konuda yeni bir düzenlemedir. Bunun yanında Amerika’da elektronik güvenliği sağlamak için, elektronik güvenlik hizmeti veren bilgisavaş(infowar) birimleri kurulmuştur. İbid., s. 214.

[36] Bu bağlamda, Lawrance kızgınlıkla şu soruyu sormaktadır; “beni kim temsil edebilir? Ben kendim! Herhangi bir insanın beni temsil ettiğini düşünemem bile”. ARBLASTER, Anthony, Demokrasi, Doruk Yayınları, Çev. Nilüfer Yılmaz, Ankara 1999, s. 122.

[37] NAİSBİTT, John-ABURDENE, Patricia, Megatrends 2000, Avon Books, New York 1990, s. 175.

[38] YAYLA, Siyaset, s. 185.

[39] Rousseau’nun uyarmış olduğu gibi, “bir halk temsil edilmesine izin verir vermez özgürlüğünü yitirir”. Aynı şekilde Robert Michels de temsil sisteminin mantıksal imkansızlığı üzerinde durarak, “insanların iradesi, hatta tek bir insanın iradesi bile başkasına devredilebilir olmadığı için, profesyonel liderliğin ilk ortaya çıkışı sonun başlangıcına işaret eder” demektedir. BARBER, Benjamin, Güçlü Demokrasi, Çev. Mehmet Beşikçi, Ayrıntı Yayınları, İstanbul 1995, s. 190.

[40] BEEDHAM, Demokrasi, (Çevrimiçi).  

[41] Elektronik teknolojisi sayesinde milyonlarca insan mesafe ve mekan sorunu olmadan elektronik ortamda toplanabilecekler, oy kullanabilecekler ve seçimlerin sonucu birkaç dakikada açıklanabilecektir. AKBULUT, Olgun, “Doğrudan Demokrasi”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2001, s. 66.

[42] GROSSMAN, The Electronic, s. 24.

[43] ORR, Aki, “Direct Democracy Manifesto”, 1999-2000, Edit: Ian Green, http://ao.com.au/ddf/aki_orr_manifesto.htm, 12. 03 2003.

[44] İbid.

[45] ARBLASTER, Demokrasi, s. 126.; Örneğin evinde oturan yurttaşlar kamusal politika tartışmalarını televizyondan izleyerek, telefonla tartışmaya aktif olarak katılabilir ve böylece kısmen de olsa doğrudan demokrasi gerçekleştirilmeye çalışılabilirdi. AKBULUT, Doğrudan Demokrasi, s. 65.; Chomsky’ye göre, erki ellerinde bulunduranlar, demokrasiyi kendi erklerini meşrulaştırma ve halkı statik bir yapı içinde karar süreçlerinin dışında tutmanın bir aracı olarak kullanmaktadırlar. TUNCAY, Suavi, Parti İçi Demokrasi ve Türkiye, Gündoğan Yayınları, Ankara 1996, s. 48.

[46] Doğrudan demokrasiyi geliştirmek için yapılması gerekenler konusunda daha fazla bilgi için bkz: ORR, Aki, “Direct Democracy Manifesto”, 1999-2000, Edit: Ian Green, http://ao.com.au/ddf/aki_orr_manifesto.htm, 12. 03 2003.

[47] AKBULUT, s. 65.

[48] Taylor Nelson Sofres tarafından 27 ülkede gerçekleştirilen e-devlet araştırmasına göre, Türkiye internet üzerinden kamusal hizmetlerin kullanımında %3 ile Endonezya ve Rusya ile birlikte sonuncu sırada yer alıyor. Araştırmaya alınan ülkeler genelinde yetişkin nüfusun % 26’sı İnternet üzerinden kamusal hizmetlerden faydalanırken, Türkiye’de nüfusun % 3’ü bilgi almak veya kamusal hizmetlerden yararlanmak amacıyla Internet üzerinden devlete ait kamusal siteleri ziyaret etmektedir. NTVMSNBC, (Çevrimiçi) http://www.ntvmsnbc.com/news/117335.asp?cp1=1, 11. 11. 2001.; Bununla beraber Başbakanlık Yönetim Bilişim Sistemi Merkezi (BYBS), e-devlet projesi kapsamında çalışmalara www.bybs.gov.tr sitesinde başlamıştır. Bu site ile vatandaşlar, e-devlet projesinde hedeflendiği gibi devlet dairelerine gitmeden istedikleri birçok bilgiye ulaşabiliyorlar.

[49] UÇKAN, E-Devlet, (Çevrimiçi).; Bununla beraber bu yeni teknolojik olanakların Hitler’den daha kötü diktatörlerin çıkması için de uygun bir ortam olduğu unutulmamalıdır. Zira Microsoft örneğinde görüldüğü gibi, yaşadığımız bilgi çağında, teknolojiyi ve bilgiyi tekeline alacak bir kurum tüm dengeleri alt üst edebilecektir.