Son Güncelleme Tarihi 02.02.2004
ŞUBAT 2004 - SAYI 24

 

Prof.Dr. Nihat EDİZDOĞAN’ ın, Yard.Doç.Dr. A.Niyazi ÖZKER’ in “ENFLASYONİST FİNANSMAN TEORİSİ ve TÜRKİYE” İsimli Kitabını Değerlendirmesi

 

 

KİTABIN ADI   : ENFLASYONİST FİNANSMAN TEORİSİ ve TÜRKİYE

YAZARIN ADI  : Yard.Doç.Dr. A.NİYAZİ ÖZKER

YAYINEVİ         : BETA BASIM-YAYIN DAĞITIM A.Ş. \ İSTANBUL

YAYIN TARİHİ : Şubat 2000\ İSTANBUL

KİTABI  DEĞERLENDİREN : Prof. Dr. NİHAT EDİZDOĞAN

 

 

Parg. 1.                  Yazar kitabı öncelikle Enflasyonist Finansmanın teorik çerçevesinin çizilmesiyle konuyu ele almaya başlamış ve optimal para miktarı teorisinin genel kabul gören görüşleri çerçevesinde enflasyonist bir ortamda aşırı değerlenen ve likidite kazanan paranın hangi durumlarda enflasyonist  bir finansmana finansal bir alt yapı oluşturabileceğinin saptamasına çalışmıştır.

Parg. 2.                  Ülkemizde Enflasyon Vergisi üzerine yapılan belki de ilk kez bu kadar detaylı bir  analitik bir çalışmanın varlığı, Yard. Doç. Dr. A.Niyazi ÖZKER’ kitabında ele alınmıştır denebilir. Kitabın akademik içerik olarak sistem ve yaklaşımı da bu saptamamı doğrular niteliktedir. Bu açıdan kitabın birinci bölümü salt bu teorik alt yapıya ayrılırken; sonraki ikinci bölümü ise, dünyadaki benzer süreci yaşayan ülkelerin enflasyonist finansman açısından karşılaştırılmasını ve enflasyonist finansmanın ne ölçekte kamusal bir gelir sayılıp sayılmamasına ilişkin bu ilgili ülkeler dışında bir cevap aramaya yönlenmiştir.

Parg. 3.                  Özellikle eserin ikinci bölümünde Türkiye gibi yüksek enflasyon sürecini benzer koşul ve konjonktürde yaşayan ülkelerin, ülkemiz açısından hem enflasyonla mücadele politikalarına ve hem de enflasyonist finansman hedefleri açısından bir analitik örnek olup olmayacağının gerçekçi bir yaklaşımla ortaya konulmasına çalışıldığı görülmektedir.

Parg. 4.                Yine bu bağlamda kitapda enflasyon vergisiyle anılan kavramın, şüphesiz uygulamaya konulması düşünülen bir vergi yapısı olmasına karşılık, uygulamaya yönelik belirgin bir kamusal gelir kaynağı olmadığı açıkça ifade edilmiş ve Enflasyon Vergisinin, doğrudan doğruya yüksek enflasyon oranlarının getirisi olarak  paranın karşılık değeri olan değer kaybı olduğu ve bu olgunun bir kamusal gelir olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin ortaya konulması ağırlık kazanmıştır.

Parg. 5.                Şüphesiz  gelinen bu noktada kitap da ağırlıklı olarak şu sorunun  sorulduğu görülmektedir: Paranın değer kaybının vergi ile olan ilişkisi nereden geliyor ve nasıl vergi gibi hissediliyor. Bu olguyla ilgili açıklayıcı yaklaşıma vergi tanımından da hareketle, vergi olgusu mükelleflerden belirli dönemlerde devletin egemenlik hakkına dayanarak aldığı ve bu yaptırımlara yönelik cebri ve cezai yaptırım hakkını kendin de saklı tutan devletin bir mali uygulaması olduğu yaklaşımıyla cevap aranmasına çalışılmış oldukça çarpıcı ve özgün sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuçlar ülkemizde bu güne kadar bu kadar detaylarıyla da incelenmeyen bazı saptamaları özgün bir yaklaşımla literatüre kazandırmış ve çalışmanın özgün içeriğini perçinlemiştir.

Parg. 6.                Kontrolsüz, hukuki zemin ve düzenlemelere konu olmayan bir enflasyonla büyüme beklenti ve modelleri, zaten dönemsel iktisadi uyumu oldukça zayıf bu ülkeleri daha yüksek enflasyon oranlarının da  içine itmektedir. Kitapta bu konuya ilişkin olarak kendi ülkemizin de  yaşadığı her 1990 sonrası enflasyonist kriz dönemi ele alınarak biraz analitik-düşünsel bir çözümlemeyle yaklaşılması sonucu, yaşananların bu teorik çözümlemeden pek de farklı bir trend izlemediği saptanmıştır.

 

Parg. 7.                Devletin yeni vergi konulması ve düzenlemelerinde tek taraflı hareket edebilmesi ve iktisadi koşulları da göz önüne alarak tek taraflı karar verebilmesinin Enflasyon Vergisinin yanı sıra, devlete ek  bir satın alma gücü yaratan Senyoraj kavramına da gerekçe oluşturduğunun saptanmasına çalışılmıştır.

Parg. 8.                Yard. Doç. Dr. A.Niyazi ÖZKER’ in kitabında çarpıcı bir diğer önemli husus da  1990 sonrası yaşanan enflasyonist  süreçte ülkemiz bazında  döviz paritesinin aşırı değerlenerek bir devalüasyon  sürecine  dönüşmesiyle birlikte dış borç yükündeki artış hızı, iç borçlanma hızının arttırılmasıyla dengelenmeye çalışılmış olmasının saptanmasıdır.  Bu yaklaşım eserde de açık bir şekilde vurgulandığı gibi enflasyonist  finansmanın reel değer olarak yurt  dışına çıkışını gündeme getirdiği gibi, yüksek enflasyon oranlarıyla iç borçların reel değerinin düşürülerek  dolaylı amortismanını  gündeme getirmesi olduğunun açıklıkla irdelenmesidir. Şüphesiz Senyoraj adı altındaki devletin satın alma gücündeki bu kaybın, uluslar arası güçlü para birimine sahip ülkeler tarafından bir kazanç olarak elde edildiği de açıklıkla ifade edilmiş ve 1990 sonrası reel Senyoraj kaybına ilişkin değerler, somut olarak saptanarak bir grafik olarak ifade edilmiştir.   

Parg. 9.                Az gelişmiş ve gelişmekte  olan ülkelerde yaşanan yüksek enflasyon oranlarıyla nakit sahibi kişinin parasındaki reel (gerçek) değerindeki her bir azalış, adeta bu kişiler üzerinde bir vergi etkisi yaratmakta veya diğer bir ifadeyle gelirlerinin gerçek değeriyle ilgili her bir kayıp bu kişileri,  adeta vergilendirmektedir. Bu bağlamda eserde 1990 sonrası, hem Senyoraj ve hem de artan enflasyon oranlarına koşut Enflasyon Vergisi  miktarları, cari bazda olduğu kadar reel değer olarak da saptanmaya çalışılmış, saptanan bu değerlere göre Enflasyonist Finansmanın 1990 sonrası dönemde çarpıcı bir kamu ekonomisi finansmanı oluşturmadığı izlenmiştir.

Parg. 10.            Yard.Doç.Dr. ÖZKER’ in bu çalışması, ülkemizdeki mali literatüre yönelik önemli bir boşluğu doldurmuştur denebilir. Bu açıdan oldukça özgün sayılabilecek bu çalışmanın yayınlanmasına öncülük eden Beta Basım-Yayın Dağıtım A.Ş. ne teşekkür ederim. Kanımca bu eser,  1990 sonrası yaşanan enflasyonist sürecin daha iyi anlaşılması ve analizi için temel referans-kaynak kitapların en başta gelenleri arasında sayılabilir.         

 

 

 

                                                                 

 

                                                                    PROF. DR. NİHAT  EDİZDOĞAN

                                                                                   Uludağ Üniversitesi

                                                                                             İ.İ.B.F.

                                                                               Maliye Bl. Öğretim  Üyesi