Son Güncelleme Tarihi 01.10.2002
 

 

Uluslararası Sözleşme:

 

 

Silâhlı kuvvetlerin denizdeki hasta, yaralı ve kazazedelerinin

vaziyetlerinin ıslahı hakkında 12 Agustos 1949 tarihli

Cenevre Sözleşmesi

1906 Cenevre Sözleşmesi prensiplerinin deniz harbine intibak ettirilmesi zımnında, 18 Ekim 1907 tarihli X uncu La Haye Sözleşmesinin ye­niden gözden geçirilmesi maksadiyle 21 Nisandan 12 Ağustos 1949 a ka­dar Cenevre’de toplanmış olan siyasi konferansta temsil edilen hükümet­lerin aşağıda imzaları bulunan murahhasları, âtideki hususları kararlaştırmışlardır:

 

FASIL : I

Umumi hükümler

Madde — l

Yüksek Âkıd Taraflar, işbu Sözleşmeye bilcümle hallerde riayet etmeyi ve ettirmeyi taahhüt ederler.

Madde — 2

Sulh zamanından itibaren meriyete girmesi icabeden hükümlerden  maada, işbu Sözleşme, iki veya daha ziyade Yüksek Âkıd Taraflar arasında, harb hali bunlardan biri tarafından kabul edilmese dahi, ilan eedilmiş harb veya sair her hangi bir silâhlı ihtilâf zuhuru halinde tatbik olunacaktır.

Sözleşme, Yüksek bir Âkıd Taraf topraklarının bütünü veya bir kısmı işgal edildiğii bilumum hallerde, bu işgal hiçbir askeri mukavemetle karşılaşmasa dahi tatbik olunacaktır.

Ihtilâf halinde bulunan devletlerden biri işbu Sözleşmeye taraf olarak dâhil değilse, Sözleşmeye taraf olarak dâhil bulunan devletler karşılıklı münasebetlerinde yine Sözleşme ile bağlı olacaklardır. Bundan maada, bir devlet Sözleşşmenin hükümlerini kabul ve tatbik ederse, bu devlete karşı Sözleşmes hükümleriyle bağlı olacaklardır.

Madde — 3

Beynelmilel bir mahiyet arzetmiyen ve Yüksek Âkıd Taraflardan  birinin ülkesinde zuhur eden silãhh bir ihtilâf halinde, ihtilâfa karışan tarafların her biri en az aşağıki hükümleri tatbik ile mükellef olacaktır:

l. Silâhlarını terkeden silâhlı kuvvetler mensuplariyle hastalık, yaralanma, mevkufiyet dolayısiyle, veya sair her hangi bir sebeple harb dışıedilmiş  bulunan şahıslar da dâhil olmak üzere muhasamata doğrudan doğruya iştirak etmiyen şahıslara, ırk, renk, din veya Âkıdeye, cinsiyet, nesep veya servete, veya bunlara mümasil her hangi diğer bir kıs­tasa dayanan aleyhte bir tefrik gözetilmeksizin bilumum hallerde insancamuamele edilecektir.

Bu maksatla, yukarda zikredilen şahıslara karşı her zaman ve heryerde:

a) Cana veya vücut bütünlüğüne halel getiren taaddiler, ezcümle bütün şekilleriyle katil, sakatlamalar, zalimane muameleler, işkence ve tãzipler;

b) Rehineler alınması;

c) Şahsların vakarına taaddiler, ezcümle haysiyet kırıcı ve tezlil edici muameleler;

d) Usulü dairesinde teşkil edilmiş ve medeni milletlere elzem olarak kabul edilmiş bulunan adi teminatı haiz bir mahkemece evvel emir­de bir hüküm ısdar edilmeden mahkumiyet kararları verilmesi ve bunlarınicrası ve infazı,

Memnudur ve memnu kalacaktır.

2.Yaralılar, hastalar ve deniz kazazedeleri toplanacak ve tedavi altına alınacaktır.

Beynelmilel Kızılhaç Komitesi gibi beynelmilel insani bir teşekkül, ihtilãfa dãhil taraflara hizmetlerini arz ve teklif edebilecektir.

Diğer cihetten, ihtilâfa dâhil taraflar işbu Sözleşmedeki diğer hükümlerin tamamını veya bir kısmını hususi anlaşmalar yoliyle meriyet mevkiine koymaya gayret edeceklerdir.

Yukarıki hükümlerin tatbiki keyfiyeti, ihtilâfa dâhil tarafların hukuki hallerine tesir etmiyecektir.

Madde —4

Ihtilâfa dâhil tarafların kara ve deniz kuvvetleri arasında harb harekâtı olması halinde, işbu Sözleşme hükümleri ancak gemilere bindirilmiş kuvvetler hakkında tatbik olunacaktır.

Karaya çıkarılmış kuvvetler, sefer halinde bulunan silâhlı kuvvetler arasındaki yaralılarla hastaların vaziyetini ıslaha mütedair 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin hükümlerine derhal tabi olacaklardır.

Madde—5

Bitaraf devletler işbu Sözleşmnin hükümlerini, ihtilâfa dâhil tarafların  siãhh kuvvetlerine mensup olup ülkelerine kabul ederek göz altında tutacakları yaralılar, hastalar, deniz kazazedeleri, sıhhiye memurlariyle dini memurlar ve bulunup toplanan ölüler hakkında müşabehet yolıyle tatbik edeceklerdir.

Madde —6

10, 18, 31, 38, 39, 40, 43 ve 53 üncü maddelerden maada, Yüksek Âkıd Taraflar, ayrıca bir hükme bağlanılmasını uygun görecekleri her me­seleye dair hususi anlaşmalar akdedebileceklerdir. Hiçbir hususi anlaş­ma, yaralılar, hastalar ve deniz kazazedelerinin, ne de sıhhiye memur­lariyle dini memurların işbu Anlaşma ile tanzim edilmiş bulunan vazi­yetlerine halel getiremiyeceği gibi, Sözleşmenin bunlara bahşettigi hakları tahdit edemiyecektir.

Yaralılar, hastalar ve deniz kazazedeleriyle sıhhiye memurları ve dini memurlar, haklarında Sözleşme kabili tatbik kaldıgı müddetçe ve mez­kür anlamalarda veya rnütaakip anlamalarda hilãfına sarih hükümler olmadıkça, veyahut ihtilãfa dãhil taraflardan bir veya diğeri tarafından haklarında daha müsaadekâr tedbirler alınmadıkça, bu anlaşmalardan istifadeye devam edeceklerdir.

Madde — 7

Yaralılar, hastalar, deniz kazazedeleri, sıhhiye memurlarıyle dini memurlar, işbu Sözleşmenin ve icabı halinde bundan evvelki maddede zikri geçen hususi anlaşmaların kendilerine temin ettiği hakların bir kısmından veya tamamından hiçbir halde feragat edemiyeceklerdir.

Madde — 8

Işbu Sözleşme, ihtilâfa dâhil taraflarn menfaatlerini korumakla muvazzaf hami devletlerin iş birliğiyle ve murakabesi altında tatbik olunacaktır. Bu maksatla hami devletler, siyasi ve konsolosluk memurların­dan başka kendi tebaaları veya sair bitaraf devletlerin tebaaları arasından murahhaslar tâyin edebileceklerdir. Bu murahhaslar, nezdinde, vazife görecekleri devletin tasvibine arzolunacaklardır.

Ihtilâfa dâhil taraflar, hami devletler mümessil veya murahhaslarının vazifesini en geniş ölçüde kolaylaştıracaklardır.

Hâmi devletler mümessil veya murahhasların bu Sözleşme ile çizil­miş vazifelerinin hududunu hiç bir vechile tecavüz edemiyeceklerdir; bun­lar, ezcümle nezdinde vazifelerini ifa ettikleri devletin mübrem emniyet icaplarına riayet edeceklerdir. Faaliyetlerinin ancak mübrem askeri za­ruretler mülâhazasıyle istisnaen ve muvakkaten tahdidi tecviz edilebilecektir.

Madde — 9

Işbu Sözleşme hükümlerine, gerek Beynelmilel Kızılhaç Komitesinin, gerek sair her hangi bitaraf insaniyetperver bir teşekkülün, ihtilâfa dâhil alâkalı tarafların muvafakatı lâhik olmak şartıyle yaralıların, hastaların, deniz kazazedelerinin ve sıhhiye memurlarıyle dini memurların himayesi için ve bunlara yapılacak yardım zımnında girişecekleri insani faaliyetlere mâni değildir.

Madde — l0

Yüksek Âkıd Taraflar, hami devletlere işbu Sözleşme mucibince terettüp eden vazifelerin bitaraflık ve müessir faaliyet bakımından her türlü teminatı arzeden bir teşekküle tevdi hususunda her zaman anlaşabileceklerdir.

Şayet bazı yaralılar, hastalar ve deniz kazazedeleri, veya sıhhiye memurlariyle dini memurlar, hami bir devletin veya birinci fikra mucibince tâyin edilmiş bir teşekkülün faaliyetinden her hangi bir sebeple istifade etmezler, veya artık istifade edemez olurlarsa, bunları elinde tutan devlet ya bitaraf bir devletten, yahut bu gibi bir teşekkülden, ihtilâfa dahl devletlerce gösterilen hami devletlere işbu Sözleşme mucibince te­rettüp eden vazifeleri deruhde etmelerini istiyecektir.

Bu suretle bir himaye temin edilemiyecek olursa, zikri geçen şahısları elinde tutan devlet, Beynelmilel Kızılhaç Komitesi gibi insaniyetperver bir teşekkülden işbu Sözleşme ile hami devletlere tevcih edilen insani vazifeleri deruhde etmesini istemekle, veyahut, işbu madde hükümleri mahfuz kalmak kaydiyle, bu gibi bir teşekkülce arzedilecek hizmetleri kabul etmekle mükellef olacaktır.

Bu maksatla alâkalı devlet tarafından davet olunan veya hizmetlerini teklif eden her bitaraf devlet veya teşekkül, faaliyeti sırasında, ihtilâfa dâhil olup işbu Sözleşmenin himaye ettiği şahısların tabi bulun­dukları tarafa karşı mesuliyetinii müdrik olarak kalmakla, ve mevzu­ubahis vazifeleri deruhde ve bitaraflık dairesinde ifa etmek hususunda kâfi teminatı vermekle mükellef olacaktır.

Askeri hãdiseler dolayısıyle ve ezcümle ülkesinin tamamı veya mühim bir kısmı işgal edilmiş bulunması halinde diğer devletlere veya müt­tefiklerine karşı birisinin müzakere serbestisi velev muvakkat olarak mahdut bulunan devletler arasında hususi anlaşma yoliyle yukarıki hükümlerden inhiraf edilemiyecektir.

Işbu Sözleşmede hami devlet bahsi geçtikce, bu tâbirden işbu maddeye göre o devletin yerine kaim olan teşekkül de kasdolunur.

Madde — 11

Himaye edilen şahısların menfaatleri bakımından fayda mülâhaza ettikleri bütün hallerde, ve ezcümle işbu Sözleşmenin hükümlerinin tatbik veya tefsiri hususunda ihtilâfa dâhil devletlerin anlaşmaları halinde, ihtilâfın halli gayesiyle hami devletler tavassut ve delâlet edeceklerdir.

Bu maksatla hami devletlerden her biri, taraflardan birinin daveti üzerine, veyahut kendi teşebbüsü ile, ihtilâfa dâhil taraflara, mümessillerinin, ve bilhassa yaralıların, hastaların, deniz kazazedelerinin, sıhhiye memurlariyle dini memurların mukadderatından mesul ma­kamların ledelicap münasip görülecek bitaraf bir ülkede toplanmalarını teklif edebilecektir. Ihtilâfa dâhil taraflar, bu maksatla kendilerine vâki olacak teklifleri terviç etmekle mükellef olacaklardır. Icabı halinde hami devletler, ihtilâfa dâhil taraflara, bu toplantıya davet edilmek üzere bitaraf bir devlete mensup bir şahsiyeti, veyahut Beynelmilel Kızılhaç Komitesince gösterilecek bir şahsiyeti, ihtilâfa dâhil tarafların tasvibine arzedebileceklerdir.

 

FASIL: II

Yaralılar, hastalar ve deniz kazazedeleri

Madde — 12

Denizde bulunacak silâhlı kuvvetler mensuplariyle bundan sonraki maddede yazılı sair kimselerden yaralanacak, hastalanacak veya deniz kazasına uğrıyacak olanlar, bütün hallerde hürmet ve himayeye maz­har olacaklardır. Şöyle ki, deniz kazası tabiri, denize mecburi iniş ya­pılması ve denize düşme dâhil olmak üzere vukubulduğu ahval ve şeraite bakılmaksızın bilcümle deniz kâzalarına şamil olacaktır.

İhtilafa dâhil olup bu kimseleri elinde tutan Tarafça, kendilerine cinsiyet, ırk, milliyet, din, siyasi içtihatlar veya bunlara mümasil her hangi bir kıstasa dayanan aleyhte bir tefrik gözetilmeksizin insaniyet dairesinde muamele edilecek ve bakılacaktır. Canlarına ve şahıslarına her türlü kasıt ve bu cümleden olarak katil veya ifna edilmeleri, kendileri­ne işkence yapılması, üzerinde biyolojik tecrübeler icrası, tıbbi yardımlardan ve tedaviden kasden mahrum bırakılmaları veya bilhassa ihdas edilmiş hastalıkların sirayetine ve intana mâruz bırakılımaları katiyen mem­nudur.

Tedavinin sırasında ancak tıbbi müstaceliyet sebepleriyle bir rüçhan yapılmasına caiz olur.

Kadınlar, cinsiyetlerinin icabettirdiği bütün saygılarla muamele göreceklerdir.

Madde — 13

İşbu Sözleşme, aşağıda yazılı zümrelere dâhil deniz kazazedeleri, yaralılar ve hastalar hakkında tatbik olunacaktır.

1. İhtilâfa dâhil bir Tarafın silâhlı kuvvetleri mensuplariyle, bu silâhlı kuvvetlere dâhil milislerin ve gönüllü birliklerinin mensupları;

2. Teşkilatlı mukavemet hareketlerine iştirak edenler de dâhil ol­mak üzere, ihtilâfa dâhil bir tarafa mensup olup, kendi ülkeleri işgal al­tında olsa dahi o ülkenin dışında veya içinde faaliyette bulunan diğer milis mensuplariyle gönüllü birliklerinin mensupları; şu kadar ki, mezkur teşkilatı mukavemet de dâhil olmak üzere bu milislerin veya gönüllü birliklerinin aşağıdaki şartları haiz bulunmaları lazımdır:

a) Başlarında, madunlarından mesul bir şahıs bulunması;

b)Sabit ve uzaktan seçilebilir bir alumetleri bulunması;

c)Açıkça silğh taşımaları;

d)Hareketlerinde, harb kanunlariyle adetlerine riayet etmeleri.

3. Kendilerini hükmünde tutan devletçe tanınmamış bir hükümet veya idareye tabiiyet iddiasında bulunan muntazam silâhlı kuvvetler mensupları;

4. Refakat ettikleri silâhlı kuvvetlerin müsaadesini almış bulunmak şartiyle, askeri uçakların sivil mürettebatı, harb muhabirleri, mütaahhitler, askerin esbabı istirahatını temine memur çalışma birlik veya hizmet­lerinin mensupbarı gibi, silâhlı kuvvetlere doğrudan doğruya dâhil olma­makla beraber bu kuvetlere refakat eden şahıslar;

5. Kumandanlar, pilotlar ve namzetler dâhil olmak üzere, ihtilâfa dâhil tarafların devletler hukukunun sair hükümlerine göre daha müsaadekâr bir muameleden istifade etmiyen deniz filoları mürettebatı ile sivil havacılık mürettebatı mensupları;

6. Açıkça silâh taşımak ve harb kanunlariyle adetlerine riayet etmek kaydiyle, düşmanın yaklaşması üzerine muntazam silâhlı kuvvetler halinde teşekküle vâkit bulamadan istilâ kuvvetleriyle mücadele etmek üzere kendiliklerinden silâha sarılan işgal edilmemiş bir ülkenin ahalisi.

Madde — 14

Muharip bir tarafın her harb gemisi, yaralıların ve hastaların sıhhi halleri bunların teslimine müsait olmak ve harb gemisinde bunların kâfi derecede tedavilerini temin edecek tesisat bulunmak kaydiyle, tabiiyetleri ne olursa olsun gerek askeri hastane gemilerinde yardım cemiyet­ieri veya eşhasa ait hastane gemilerinde, gerek ticaret gemilerinde, yat­larda ve deniz nakil vasıtalarında bulunan yaralıların, hastaların ve deniz kazazedelerinin teslimini istiyebileceklerdir.

Madde — 15

Bitaraf bir harb gemisine, veya bitaraf bir askeri uçağa yaralılar, hastalar, veya deniz kazazedeleri alınması halinde, devletler hukuku bunu âmir bulunmakta ise bunların yeniden harb hareketlerine iştirak ettirilmemeleri esbabı istikmal edilecektir.

Madde — 16

12 nci maddenin hükümleri mahfuz kalmak kaydiyle, bir muharibin hasım eline düşen yaralıları, hastaları ve deniz kazazedeleri harb esiri olacaklar ve haklarında devletler hukukunun harb esirlerine mütedair kaideleri tatbik olunacaktır. Bunların ahval ve şeraite göre muhafaza mı, memleketin bir limanına, bitaraf bir limana mı ve hatta hasmın bir limanına sevkleri mi lazım geleceğine karar vermek onları ele geçirene terettüp edecektir. Bu son halde, bu suretle memleketlerine iade edilen harb esirleri harbin devamınca hizmet edemiyeceklerdir.

Madde — 17

Mahalli idarenin muvafakatiyle bitaraf bir limana çıkarılacak olan yaralılar, hastalar, veya deniz kazazedeleri, bitaraf devletle muharip devletler arasında hilâfına bir anlaşma olmadıkça bitaraf devlet tarafından, devletler hukuku icabatından olduğu takdirde, yeniden harb hareketlerine iştirak edemiyecekleri bir surette muhafaza olunacaklardır.

Hastane ve enternöman masrafları, yaralıların, hastaların, veya deniz kazazedelerinin mensup oldukları devlete ait olacaktır.

Madde — 18

Her muıharebeden sonra, ihtilâfa dâhil taraflar deniz kazazedelerinin, yaralıların ve hastaların aranılıp toplatılmaları, yağmaya ve kötü muamelelere karşı korunmaları, onlara lüzumlu tedavinin temini, ölüleriün araştırılması ve soyulmalarının önlenilmesi için mümkün olan bütün tedbirleri gecikmeden alacaklardır.

Ahval buna imkân verdiği her zaman, ihtilâfa dâhil taraflar muhasaraya veya çember içine alınmış bulunan bir bölgedeki yaralılarla, has­taların deniz yolundan tahliyeleri ve sıhhiye memurlariyle dini memurların ve sıhhi levazımın mezkür bölgeye imrarı için mahalli anlaşmalar akdedeceklerdir.

Madde — 19

İhtilâfa dâhil taraflar, hasım taraftan ellerine düşen deniz kazadedelerinin, yaralıların hastaların ve ölülerin teşhisine elverecek bilcümle unsurları en kısa zamanda tescil ile mükellef olacaklardır. Bu malümat, mümkün ise aşağıki hususları ihtiva edecektir

a) Tabi bulundukları devletin adı;

b) Mürettepleri, veya sicil numaraları;

c) Soyadları;

d) Küçük isim veya isimleri;

e) Doğum tarihleri;

f) Hüviyet karımda veya plâkasında yazılı sair malumat;

g) Esir alındıkları veya öldükleri tarih ve mahal;

h) Yaralara, hastalığa, veya ölüm sebebine mütedair malumat.

Yukarda zikredilen malümat, harb esirlerine yapılacak muameleye mütedair 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin 122 nci maddesin­de derpiş edilen istihbarat bürosuna mümkün olan en kısa zamanda yol­lanacak ve mezkür büro, hami devlet harb esirleri merkez ajansı vasıtasiyle bu harb esirlerinin tabi bulundukları devlete bildirilecektir.

İhtilafa dâhil taraflar, ölüm ilmühaberlerini veya usulen tasdik edil­miş ölü listelerini tesbit ederek, bundan evvelki bentte gösterlen yoldan birbirlerine bildireceklerdir. İhtilâfa dâhil taraflar, çift hüviyet plâkasının yarısını, yahut tek ise plakanın kendisini, vasiyetnameleri, ölülerin ailesi bakımından ehemmiyeti bulunan sair vesikaları, paraları ve ale­lümum ölülerin üstünde bulunup haddizatında kıymetli olan veya hissi bakımdan kıymet arzeden bütün eşyayı toplıyacaklar, yine aynı büro delaletiyle birbirlerine göndereceklerdir. Gerek bu eşya, gerek teşhis edile­miyen eşya, sahipleri olan müteveffanın hüviyetini tesbit için lüzumlu bütün tafsilatı muhtevi bir beyanname ile paketin tam bir müfredat cet­veli tefrik edilerek, mühürlü bir paket içinde yollanacaktır.

Madde — 20

İhtilâfa dâhil Taraflar, ahval ve şeraitin verdiği bütün imkân nispetinde ölülerin denize ilka edilmelerinden evvel, ölümün tesbiti hüviyetin tâyini ve bu hususta malumat verilebilmesi için cesetlerin dikkatle ve kabilse tıbbi muayeneden geçirilmesini temin edeceklerdir. Şayet çift bir hüviyet plâkası kullanılmış bulunuyorsa, bu plkânın yarısı ceset üze­rinde kalacaktır.

Ölülerin karaya çıkarılmış olması halinde, seferdeki silâhlı kuvvetlere mensup yaralılarla hastaların halini ıslaha matuf 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin hükümleri tatbik olunacaktır.

Madde — 21

İhtilâfa dâhil Taraflar, gerek yaralıların, hastaların ve deniz kazazedelerinin gemilere kabul edilerek tedavileri, gerek ölülerin toplatılması için, bitaraf ticaret gemileri, yatlar, ve deniz nakil vasıtaları süvarilerinin hamiyet ve merhametlerine müracaat edebileceklerdir.

Gerek bu davete icabet edecek, gerek yaralıları, hastaları ve deniz kazazedelerini kendiliklerinden toplıyacak olan her nevi gemiler, bu yardım işinin ifası için hususi bir himayeye ve kolaylıklara mazhar olacaklardır.

Bu gemiler, bu yolda bir nakil sebebiyle hiçbir veçhile zaptedilemi­yeceklerdir; ancak, kendilerine hilâfına vaitlerde bulunulmadıkça, bi­taraflığı ihlal mahiyetindeki hareketlerinden dolayı zaptedilmeleri müm­kün kalacaktır.

 

FASIL: III

Hastane gemileri

Madde —22

Askeri hastane gemilerine, yani, bilhassa ve munhasıran yaralılara, hastalara ve deniz kazazedelerine yardımda bulunmak ve bunları teda­vi etmek maksadiyle inşa veya teçhiz edilmiş olan gemilere hiçbir halükârda taarruz olunamıyacağı gibi, bunlar müsadere de edilemiyecekler, fakat kullanılmalarından on gün evvel isimleri ve vasıfları ihtilâfa dâhil Taraflara tebliğ olunmak şartiyle bunlar her zaman hürmet ve himaye­ mazhar olacaklardır.

Tebliğde dercolunacak vasıflar meyanında, müseccel gayrisafi tonilato miktarı, kıçtan provaya kadar olan uzunluk ve direklerle bacaların sayıları gösterilecektir.

Madde —23

Seferdeki silâhlı kuvvetlere mensup yaralılarla hastaların halini ıslaha matuf 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi dairesinde himayeye müstahak olup sahilde mevcut bulunan tesislere denizden taarruz olunamıyacak ve bunlar bombardımana tabi tutulamıyacaklardır.

Madde — 24

Kızılhaç Milli Cemiyetleri, resmen tanınmış yardım cemiyetleri, ve­ya hususi şahıslar tarafından kullanılan hastane gemileri, tabi oldukları muhasım taraf bunları resmen tavzif etmiş ise ve tebliğ keyfiyeti hakkındaki 22 nci madde hükümlerine riayet edilmiş ise, askeri hastane ge­mileri gibi himayeye mazhar ve müsadereden muaf olacaklardır.

Bu gemiler, salahiyetli makam tarafından verilmiş ve teçhizleri ile hareketleri sıralarında mezkür makamın murakabesine tabi tutulmuş olduklarını natık bir vesikayı hâmil olmalıdırlar.

Madde — 25

Kızılhaç Milli Cemiyetleri, resmen tanınmış yardım cemiyetleri, veya bitaraf memleketlere mensup hususi şahıslar tarafından kullanılan has­tane gemileri, kendi hükümetlerinin önceden alınmış muvafakatiyle ihti­lâfa dâhil taraflardan birinin müsaadesiyle o tarafın idaresine tevdi edil­miş olmak şartiyle, ve tebliğ keyfiyetine mütedair 22 nci madde hüküm­lerine riayet edilmiş bulunmak kaydiyle, askeri hastane gemileri gibi himayeye mazhar ve müsadereden muaf olacaklardır.

Madde — 26

22, 24 ve 25 inci maddelerde derpiş olunan himaye, harekat yerleri nereleri olursa olsun, her tonajdan hastane gemileriyle bunların tahlisiye sandalları hakkında cari olacaktır. Şu kadar ki, azami rahat ve emniyeti temin etmek üzere, ihtilâfa dâhil yaralıların, hastaların, ve deniz kazaze­delerinin uzun mesafelere ve açık denizde nakillerinde ancak gayrisafi 2.000 tondan fazla su çeken hastane gemileri kullanmaya gayret edecek­lerdir.

Madde — 27

22 ve 24 üncü maddelerde derpiş edilen aynı şartlar dâhilinde, dev­let veya resmen tanınmış yardım cemiyetleri tarafından sahil tahlisiye ameliyelerinde kullanılan tekneler de harekat zaruretlerinin müsaadesi nispetinde hürmet ve himayeye mazhar olacaklardır.

Bu deniz nakil vasıtaları tarafından munhasıran insani vazifeleri­nin ifası için kullanılan sabit sahil tesisleri hakkında da aynı hüküm im­kan nispetinde cari olacaktır.

Madde — 28

Harb gemileri üzerinde muharebe vukuu halinde revirlere imkân nispetinde hürmet edilecek, ve bunlar esirgenecektir. Bu revirlerle malzemeleri harb kanunlarına tabi kalacaklarsa da, yaralılarla hastalara lü­zumlu oldukları müddetçe başka cihetlere tahsis olunamıyacaklardır. Şukadar ki, bunları eline geçirmiş olan kumandan, mübrem askeri zaruret­ler halinde içlerinde tedavi gören yaralılarla hastaları evvel emirde emniyete aldıktan sonra bunları başka cihetlere tahsis edebilecektir.

Madde — 29

Düşman eline düşen bir limanda bulunan her hastane gemisinin oradan çıkmasına izin verilecektir.

Madde — 30

22, 24, 25 ve 27 nci maddelerde yazılı gemilerle deniz nakli vasıtaları tabiiyet tefrik etmeksizin yaralılara, hastalara, ve deniz kazazedelerine yardımda bulunacaklardır.

Yüksek Âkıd Taraflar, bu gemilerle deniz nakil vasıtalarını hiçbir askeri maksatla kullanmamayı taahhüt ederler.

Bu gemilerle deniz nakli vasıtaları muhariplerin hiçbir veçhile harekatını işkal etmemekle mükelleftirler.

Muharebeden gerek evvel, gerek sonra hareketlerinin muhatara ve tehlikeleri kendilerine raci olacaktır.

Madde — 31

İhtilâfa dâhil Taraflar, 22, 24, 25 ve 27 nci maddelerde yazılı gemilerle deniz nakil vasıtaları üzerinde murakabe ve teftiş hakkını haiz ola­caklardır. Mezkur taraflar, bu gemilerle deniz nakli vasıtalarının iş bir­liğini red, onlara uzaklaşmalarını ve muayyen bir rota almalarını emir, telsiz ve sair muhabere vasıtalarının istimalini tanzim edebilecekleri gibi, ahvalin vahameti icabettirdiği takdirde onları muayeneleri anından itibaren en çok yedi gün müddetle alıkoyabilirler.

İhtilafa dâhil taraflar gemilere muvakkaten bir komiser koyabilirler bu komiserin vazifesi bundan evvelki bent hükmünce verilmiş olan emirlerin infazını temine munhasır olacaktır.

İmkan elverdiği nispette, ihtilâfa dâhil taraflar hastane gemilerinin seyir defterine, verecekleri emirleri hastane gemisi süvarisinin anlıyabileceği bir dilde yazacaklardır.

İhtilâfa dâhil taraflar, ya tek taraflı olarak, yahut hususi bir anlaşma yoliyle, kendilerine ait bulunan hastane gemilerine işbu Sözleşme hükümlerine sıkı sıkıya riayet olunduğunu tesbit edecek bitaraf müşahit­ler bindirebileceklerdir.

Madde — 32

22, 24, 25 ve 27 nci maddelerde yazılı gemiler, bitaraf bir limanda kalmaları bakımından harb gemilerine mümasil sayılamazlar.

Madde — 33

Hastane gemisi haline ifrağ olunmuş ticaret gemileri muhasamatın devamı müddetince başka bir cihete tahsis edilemiyeceklerdir.

Madde — 34

Hastane gemileriyle gemi revirlerine hak olarak tanınan himaye, ancak bu himayeden istifade ile insani vazifeler dışında düşmana muzır olan filler işlenmesi halinde zail olabilecektir. Şu kadar ki, ancak lü­zum görülecek bilümum hallerde kâfi bir mehil verilerek bir ihtar ya­pılması ve bu ihtara itibar olunmaması halinde bu himaye zail olacaktır.

Bilhassa, hastane gemileri gerek telsizle, gerek sair vasıtalarla yapacakları muhabereler için şifre bulunduramaz ve kullanamazlar.

Madde — 35

1. Hastane gemileri veya gemi reviri personelinin silâhlı olması veya intizamın muhafazası veya kendisinin veya yaralılariyle hastaları­nın müdafaası için silâh kullanması;

2. Gemide münhasıran seyrüseferi veya muvasalayı temine mahsus cihazların mevcudiyeti;

3. Hastane gemilerinde veya gemi revirlerinde yaralılardan, hastalardan ve deniz kazazedelerinden alınmış olup henüz alâkalı servislere ­teslim edilmemiş taşınabilir silâhlar ve mühimmat bulunması;

4. Hastane gemileriyle revirlerinin veya personelinin insani faaliyeti sivil yaralı, hasta ve deniz kazazedelerine teşmil etmesi;

5. Hastane gemilerinin mütat olarak kendilerine lüzumlu olanlara ilaveten sırf sıhh vazifelere mürettep malzeme ve personel taşıması, hastane gemilerini veya gemi revirlerini kendilerine hak olarak tanılan himayeden mahrum ettirecek birer sebep sayılamıyacaktır.

 

FASIL: IV

Memurlar

Madde — 36

Hastane gemilerinin dini, tıbbi personeli ile hastane personeli ve tayfaları, hürmet ve himayeye mazhar olacaklardır; bunlar, mezkur gemilerde yaralılar ve hastalar bulunsa da, bulunmasa da, gemilerin hizmetinde bulundukları müddetçe esir alınamıyacaklardır.

Madde — 37

12 ve 13 üncü maddelerde yazılı şahısların tıbbi ve ruhani hizmetlerine tahsis edilmiş olup düşman eline düşen dini, tıbbi memurlarla has­tane memurları hürmet ve himayeye mazhar olacaklardır; yaralıların ve hastaların tedavileri için lüzum olduğu müddetçe bu memurlar vazi­felerine devam edebilecekberdir. Bundan sonra, mezkür memurları elinde tutan başkumandan, imkan görür görmez kendilerini geri yollıyacaktır. Memurlar gemiyi terkederlerken şahsi malları olan eşyayı alıp götüre­bileceklerdir.

Şu kadar ki, harb esirlerinin sıhhi veya ruhani ihtiyaçları için bu memurlardan bir kısmını şayet alıkoymak lazım gelirse, bunları biran eveel karaya çıkarmak üzere icabeden bütün tedbirler alınacaktır.

Alıkonulan memurlar karaya çıkarıldıktan sonra, seferdeki silâhlı kuvvetlere mensup yaralılarla hastaların halini ıslaha matuf 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi’nin hükümlerine tabi oacaklardır.

 

FASIL: V

Sıhhiye nakil vasıtaları

Madde— 38

Bu maksatla isticar edilmiş olan gemiler, seyahat şartları hasım devlete bildirilmek ve onun tarafından kalbul edilmek kaydiyle, ancak silâhlı kuvvetlere mensup yaralılarla hastaların tedavisine veya hastalıkların önlenmesine munhasıran tahsis edilmiş malzemenin nakline mezun­durlar. Hasım devlet, bunları muayene etmek hakkını haiz olacak, fakat  gemileri zapt ve taşınan malzemeyi müsadere edemiyecektir.

İhtilafa dâhil taraflar arasında mutabakat suretiyle, naklonunan malzemenin murakabesı maksadiyle bu gemilere bitaraf müşahitler yerleştirilebilecektir. Bu maksatla, malzemeye kolayca erişilmek imkânı verilmelidir.

Madde —39

Sıhhiye hava taşıtları, yani munhasıran yaralıların, hastaların ve deniz kazazedelerinin tahliyesi ve sıhhiye memurlaryle sıhhi levazımın naklinde kullanılan hava taşıtları taarruza hedef olamıyacaklar ve ihtilâfa dâhil alâkalı taraflar arasında sarahaten kararlaşacak yükseklikler­de, saatlerde ve güzergahları takiben yapacakları uçuşlar, esnasında, ihtilâfa dâhil taraflar bunlara ilişemiyeceklerdir.

Mezkür uçakları, milli renklerinin yanıbaşında, alt, üst ve yan taraflarında 41 inci maddede yazılı alameti farikayı görülecek surette taşıyacaklardır. Uçaklar, muhasamatın gerek başlangıcında, gerek devamı sırasında ihtilâfa dâhil taraflar arasında bilmutabaka tesbit edilecek başkaca her türlü işaret veya teşhis vasıtasiyle teçhiz olunacaklardır.

Hilâfına bir mutabakat hasıl olmadıkça, düşman ülkesi veya düşman işgalinde bulunan ülkeler üzerinden uçmak yasak olacaktır.

Sıhhiye uçakları, karaya veya denize inmeleri zımnında vâkı olacak her ihtara itaat etmekle mükellef olacaklardır. Bu suretle karaya veya denize inmek zarureti hasıl olduğu takdirde uçak, içinde bulunanlarla birlikte, yapılacak muayeneyi mütaakıp tekrar uçabilecektir.

Düşman ülkesinde veya düşman işgalinde bir ülkede karaya veya denize arızi olarak inilmesi halinde, yaralılar, hastalar ve deniz kazazedeleri ile uçak mürettebatı harb esiri olacaklardır. Sıhhiye memurla­rına 36 ve 37 nci maddeler mucibince muamele edilecektir.

Madde — 40

İkinci bent hükümleri mahfuz kalmak kaydiyle, ihtilâfa dâhil tarafların sıhhiye uçakları, bitaraf devletlerin ülkeleri üzerinden uçabilirler ve zaruret halinde veya uğramak için orada karaya veya denize inebilirler.

Bu uçaklar, evvel emirde bitaraf devletlere ülkelerinin üzerinden uçacaklarını ihbar ve karaya veya denize inmeleri zımnında yapılacak her ihtara itaat etmekle mükellef olacaklardır. Uçaklar, ancak ihtilâfa dâhil taraftarla alâkalı bitaraf devletler arasında sarahaten kararlaşacak yükseklik­lerde, saatlerde ve güzergahları takiben yapacakları uçuşlar esnasında taarruzdan masun olacaklardır.

Şu kadar ki bitaraf devletler, kendi ülkeleri üzerinden sıhhiye uçak­larının uçması veya buralara inmesi hususlarında şartlar veya takyitler koyabileceklerdir. Ledelicap konulcak olan bu şartlar ve takyitler, ihtilâfa dâhil bilcümle taraflar hakkında seyyanen cari olacaktır.

Bir sıhhiye uçağı tarafından mahalli idarenin muvafakatiyle bitaraf bir ülkede karaya çıkarılan yaralılar, hastalar veya deniz kazazedeleri, bitaraf devlet ile ihtilâfa dâhil taraflar arasında hilâfına bir anlaşma ol­madıkça, devletler hukuku icabettirdiği takdirde bir daha harb harekatına iştirak etmemelerini teminen bitaraf devletçe tutulacaklardır. Has­tane ve enternöman masrafları, yaralıların, hastaların ve deniz kazaze­delerinin mensup bulundukları devlete ait olacaktır.

 

FASIL:VI

Alâmeti farika

Madde — 41

Salahiyetli askeri idarenin murakabesi altında, bayraklarda, sediyelerde ve sıhhiye hizmetine bağlı bulunan bilcümle levazımının üzerinde, beyaz zemin üzerinde Kızılhaç işareti bulunacaktır.

Şu kadar ki, Kızılhaç yerine alameti farika olarak ötedenberi beyaz zemin üzerine kızılay veya kızılarslan ve güneş kullanmakta bulunan memleketler hakkında, işbu Sözleşme medlülüne göre mezkür işaretler de muteber olacaktır.

Madde — 42

36 ve 37 nci maddelerde yazılı memurlar, sol kola tesbit edilmiş ola­rark, askeri idarece verilmiş ve damgalanmış, alâmeti farikayı muhtevi, rutubete mukavim bir kolbağı taşıyacaklardır.

Bu memurlar, 19 uncu maddede yazılı hüviyet plakasından maada, alâmeti farikayı muhtevi hususi bir hüviyet kartı da taşıyacaklardır. Bu kart, rutubete mukavim ve cebe sığacak ebadda olacaktır. Kart, alakada­rın milli dilinde yazılı olacak, en az adını ve soyadını, doğum tarihini, rüt­besini ve sicil numarasını ihtiva edecektir. Kart, alakadarın işbu Sözleşme ile bahşolunan himayeye müstahak bulunduğunu tevsik edecektir. Kartta sahibinin fotoğrafı, ve bundan başka ya mührü, ya parmak izi, yahut bunların her ikisi bir arada bulunacaktır. Kart, askeri idarenin soğuk damgasını taşıyacaktır.

Hüviyet kartı her orduda yeknesak ve Yüksek Âkıd Tarafların ordu­larında mehmaemken aynı tipte olacaktır. İşbu Sözleşmeye misal olarak bağlı bulunan numune, taraflarca örnek ittihaz olunabilecektir. Taraflar, muhasamatın başlangıcında, kullandıkları modeli birbirlerine bildirecek­lerdir. Her hüviyet kartı, biri sahibinin devleti tarafından muhafaza olun­mak üzere mümkünse en az iki nüsha olarak tanzim edilecektir.

Hiçbir halde, yukarda zikri geçen memurlar ne işaretlerinden ve hüviyet kartlarından ne de kolbağını taşımak hakkından mahrum edilmiyeceklerdir. Memurlar, bunları kaybetmeleri halinde, hüviyet kartının ikinci bir nüshasını ve işaretlerin yenilerini almak hakkını haiz olacak­lardır.

Madde — 43

22, 24, 25 ve 27 nci maddelerde yazılı gemilerle deniz nakli vasıtaları, aşağıdaki şekilde tefrik ve temyiz edileceklerdir:

a) Bütün dış satıhları beyaz olacaktır;

b) Gövdenin her iki yanına ve ufki satıhlara koyu kırmızı renkte, havadan ve denizden daha iyi seçilmelerini temin edecek şekilde bir veya birkaç kızılhaç tersim edilecektir.

Bilümum hastane gemileri milli bandıralarını ve bundan başka, şayet bitaraf bir devlete mensup iseler, ihtilâfa dâhil olup idaresine verilmiş bulundukları tarafın bandırasını çekmek suretiyle kendierini tanıta­caklardır.

Hastane gemilerinin tahlisiye sandallariyle sahil tahlisiye sandalları, ve sıhhiye hizmetinde kullanılan bilümum küçük tekneler, üzerine iyice seçilecek surette koyu kırmızı ile kızıl haçlar resmedilmiş beyaz renge boyanacaklar, ve hastane gemileri için yukarda derpiş edilmiş olan teşhis usulü alelumum bunlar hakkında da cari olacaktır.

Yukarda zikri geçen, ve hakları olan himayeden gerek gece ve gün­düz, gerek görüş imkanının az olduğu havalarda istifade etmek arzusun­da bulunan gemilerle tekneler, ihtilâfa dâhil olup elinde bulundukları ta­rafın muvafakatini almak kaydiyle boyalarının ve alameti farikalarının kâfi derecede seçilebilmesi için lüzumlu tedbirleri almakla mükellef ola­caklardır.

31 inci madde hükmüne istinaden düşman tarafından muvakkaten tutulan hastane gemileri, ihtilâfa dâhil olup hizmetinde bulundukları, veya idaresini kabul etmiş oldukları tarafın bandırasını mayna etmekle mükellef olacaklardır.

Sahil tahlisiye sandallarına, şagil devletin muvafakatiyle işgal altındaki bir üsten faaliyete devam ettikleri takdirde, üslerinden ayrıldıkların­da, ihtilâfa dâhil alakadar bilcümile taraflara önceden haber verilmek kay­diyle kızılhaç bandırasiyle birlikte kendi milli bandıralarını çekmek mü­saadesi verilebilecektir.

İşbu maddenin Kızılhaç işaretine taallük eden bütün hükümleri, 41 inci maddede zikri geçen sair işaretler hakkında da caridir.

İhtilâfa dâhil taraflar, işbu maddede yazılı gemilerle teknelerin teşhisini kolaylaştırmak üzere, istifade edebilecekleri en modern usulleri kul­lanmak hususunda her zaman aralarında bir anlaşmaya varmaya gayret edeceklerdir.

Madde — 44

43 üncü maddede yazılı alâmeti farikalar, beynelmilel başka bir andlaşma, veya ihtilâfa dâhil alakadar bütün taraflar arasında muta­bakat halleri mahfuz kalmak kaydiyle, gerek sulh zamanında, gerek harb zamanında ancak o maddede zikri geçen gemilerin tefrik veyn himayesi için kullanılabilecektir.

Madde — 45

Yüksek Âkıd Taraflardan mevzuatları şimdiki halde buna kifayet etmiyenler, 43 üncü maddede yazılı alâmeti farikaların süistimalini önlemek veya tenkil etmek gayesiyle lüzumlu tedbirleri alacaklardır.

 

FASIL: VII

Sözleşmenin icrası.

Madde — 46

İhtilâfa dâhil her taraf başkumandanları delaletiyle bundan evvelki maddelerin teferruatiyle icrasına ve derpiş edimemiş hallerin icabına, işbu Sözleşmenin umumi prensiplerine tevfikan tevessül edecektir.

Madde — 47

Sözleşmenin himaye eylediği yaralılara, hastalara, deniz kazazedelerine, gemilere, veya levazıma karşı misilleme tedbirleri memnudur.

Madde — 48

Yüksek Âkıd Taraflar, işbu Sözleşme prensiplerini halkın heyeti umumiyesine, bu arada hassaten muharip silâhlı kuvvetlere, sıhbiye memurlarına dini memurlara tanıtmak maksadiyle gerek sulh zamanında, gerek harb zamanında sözleşmenin metnini kendi memleketlerinde im­kân elverdiği kadar fazla neşir ve tamim etmeyi, ve bu cümleden ola­rak sözleşmeyi askeri ve mümkünse sivil tedrisat programlarına ge­çirmeyi taahhüt ederler.

Madde — 49

Yüksek Âkıd Taraflar İsviçre Federal Meclisi vasıtasiyle ve muhasamat zamanında hami devletler vasıtasiyıle işbu Sözleşmenin resmi tercümelerini ve sözleşmenin tatbikını temin etmek üzere kabul edecek­leri kanun ve nizamnameleri birbirlerine tevdi edeceklerdir.

 

FASIL: VIII

Suistimallerin ve ihlâl fiillerinin tenkili

Madde — 50

Yüksek Âkıd Taraflar, işbu Sözlesme hükümlerinden her hangi birini ağır suretle ihlal eden ve bundan sonraki maddede tarif edilen fiilleri işleyen veya işlenmesini emreden şahıslar hakkında tatbik olunacak münasip ceza müeyyidelerinin tesbiti zımnında lüzumlu bütün teşrii tedbirleri almayı taahhüt eder.

Her Yüksek Âkıd Taraf, bu ağır ihlal fiillerinden her hangi birini işletmekten veya işlenmesini emretmekten maznun şahısları aramakla ve tabiiyetleri ne olursa olsun bunları kendi mahkemelerine vermekle mükellef olacaktır. Her Âkıd Taraf, tercih ederse ve kendi mevzuatında derpiş olunan şartlara göre, takibat ile alâkalı diğer bir Âkıd Taraf mezkür şahıslar aleyhine kâfi itham sebepleri toplamış olduğu takdirde bu şahısları muhakeme edilmek üzere o Âkıd Tarafa teslim edebilecektir.

Her Âkıd Taraf, bundan sonraki maddede tarif edilen ağır ihlâl fiillerinden gayrı işbu Sözleşmeye mugayir olan fiillere nihayet vermek üzere lüzumlu tedbirleri alacaktır.

Bilümum hallerde, itham olunan şahıslar harb esirlerine yapılacak muameleye mütedair 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin 105 inci ve mütaakıp maddelerinde yazılı olanlardan aşağı olmamak üzere muhakeme usulü ve müdafaa hürriyeti teminatından istifade edeceklerdir.

Madde — 51

Bundan evvelki maddede yazılı ağır ihlaller, Sözleşmenin himaye ettiği şahıslara veya emvale karşı işlenmesi halinde aşağıki fiillerden herhangi birini tazammun edenlerdir: Kasten adam öldürme, işkence veya gayriinsani muameleler, ezcümle biyolojik tecrübeler, kasten büyük ıstıraplara sebep olmak keyfiyeti, vücut bütünlüğüne veya sıhhate ağır tecavüzler, askeri zaruret sebebiyle mahzur olmıyan gayrimeşru ve keyfi olarak geniş ölçüde emval tahrip ve g’asbı.

Madde —52

Hiçbir Âkıd Taraf, bundan evvelki maddede yazılı ihlal fiilleri dola­yısiyle kendisine veya diğer bir Âkıd Tarafa terettüp eden mesuliyetler­den ne kendisini, ne diğer bir Âkıd Tarafı tebriye edemez.

Madde — 53

İhtilâfa dâhil bir tarafın talebi üzerine, Sözleşmenin ihlali mahiyetinde olduğu iddia olunan her fiil hakkında alâkalı taraflarca tesbit edi­lecek şekilde tahkikat açılacaktır.

Tahkikat usulü üzerinde bir mutabakat hasıl olmaması halinde, taraflar bir hakem intihabında anlaşacaklar ve bu hakem takip olıunacak usul hakkında karar verecektir.

İhlâl fiilinin tesbitini mütaakıp, ihtilâfa dâhil taraflar bu fiile nihayet verecekler ve onu biran evvel tenkil edeceklerdir.

 

Nihai hükümler

Madde — 54

İşbu Sözleşme Fransızca ve İngilizce olarak tanzim edilmiştir. Her­iki metin aynı derecede muteberdir. İsviçre Federal Meclisi, Sözleşmenin Rusça ve İspanyolca resmi tercümelerini yaptıracaktır.

Madde — 55

Bugünün tarihini taşıyacak olan işbu Sözleşme, 21 Nisan 1949 da Cenevre’de akdedilen konferansta temsil eden devletlerle, bu konferansta temsil edilmemiş olup 1906 Cenevre Sözleşmesi prensiplerinin deniz har­bine intibak ettirilmesine matuf 18 Ekim 1907 tarihli X uncu La Haye Sözleşmesine, veya seferdeki silâhlı kuvvetlere mensup yaralılarla hasta­ların halini ıslaha matuf 1864, 1906 veya 1929 tarihli Cenevre Sözleşmele­rine iştirak eden devletler namına 12 Şubat 1950 tarihine kadar imza olunmak lazımdır.

Madde — 56

İşbu Sözleşme imkan hasıl olur olmaz tasdik ve tasdik senetleri Bern’e tevdi olunacaktır.

Her tasdik senedinin tevdiinde bir zabıt varakası tanzim olunarak bunun musaddak bir sureti İsviçre Federal Meclisi tarafından Sözleşmenin namlarına imzalanmış veya iltihakı tebliğ olunmuş bulunduğu bilümum devletlere tevdi olunacaktır.

Madde — 57

İşbu Sözleşme, en az iki tasdik senedi tevdi olunduktan altı ay son­ra meriyete girecektir.

Onu mütaakıp, Sözleşme, Yüksek Âkıd Tarafların herbiri için o Tarafa ait tasdik senedinin tevdiinden altı ay sonra meriyete girecektir.

Madde — 58

İşbu Sözleşme, Yüksek Âkıd Taraflar arasındaki münasebetlerde 1906 tarihli Cenevre Sözleşmesi prensiplerinuin deniz harbine intitak ettirilmesine mütedair 18 Ekim 1907 tarihli X uncu La Haye Sözleşmesinin yerine kaim olmuştur.

Madde — 59

İşbu Sözleşme, meriyete girdiği tarihten itibaren, namlarına bu Söz­leşmenin iımzalanmamış olduğu her devletin iltihakına açık bulunacaktır.

Madde — 60

İltihaklar, İsviçre Federal Meclisine yazı ile tebliğ olunacak ve mez­kur Meclisin eline vardıkları tarihten altı ay sonra muteber olacaklardır.

İsviçre Federal Meclisi iltihak keyfiıyetini, namlarına Sözleşmenin imzalanmış veya iltihak keyfiyetinin tebliğ edilmiş olduğu bilümum devletlere bildirecektir.

Madde — 61

2 nci ve 3 fincü maddelerde derpiş edilen vaziyetler, ihtilâfa dâhil taraflarca muhasamatın veya işgalin başlangıcından evvel veya hemen sonra tebliğ olunan tasdik senetlerinin veya tebliğ olunan iltihakların derhal muteber olmasını mucip olacaktır. İsviçre Federal Meclisi, ihtilâfa dâhil taraflardan alınan tasdik veya iltihakları en süratli yoldan tebliğ edecektir.

Madde — 62

Yüksek Âkıd Taraflardan herbiri işbu Sözleşmeyi feshetmekte muh­tar olacaktır.

Feshin ihbar keyfiyeti, İsviçre Federal Medisine yazı ile tebliğ olunacaktır. Mezkür Meclis tebliği bilümum Yüksek Âkıd Tarafların hükümetlerine bildirecektir.

Feshin ihbarı keyfiyeti, İsviçre Federal Meclisine tebliğ olunduktan bir sene sonra muteber olacaktır. Şu kadar ki, feshi ihbar eden devletin bir ihtilâfa karışmış olduğu bir sırada tebliğ olunan bir fesih ihbarı, sulh akdedlildiği müddetçe ve her halde bu Sözleşmenin himaye ettiği şahısların serbest bırakılması ve yurtlarına iadesi muameleleri ikmal edilmediği müddetçe hiçbir veçhile muteber olmıyacaktır.

Feshin ihbarı keyfiyeti, yalnız feshi ihbar eden devlet hakkında mu­teber olacaktır. Feshin ihbarı, ihtilâfa dâhil tarafların medeni milletler arasında müesses teamüllere dayanan devletler hukuku prensiplerine, insaniyet kanunlarına ve âmme vicdanının emirlerine göre ifasiyle mükellef kalacakları vecihelere hiçbir veçihle tesir etmiyecektir.

Madde — 63

İsviçre Federal Meclisi işbu Sözleşmeyi Birleşmiş Milletler Sekreterliğince tescil ettirecektir.

İsviçre Federal Meclisi, Birleşmiş Milletler Sekreterliğini işbu Söz­leşmeye mütaallik olarak alacağı bilcümle tasdik, iltihak, veya fesih ihbarlarından haberdar edecektir.

Tasdikanlilmekal, aşağıda imzası bulunanlar, her biri kendi salâ­hiyetnamesini tevdi eyledikten sonra işbu Sözleşmeyi imzalamışlardır.

Aslı İsviçre Konfederasyonu Evrak Mahzenine tevdi edilmek üzere Cenevre’de 12 Ağustos 1949 tarihinde Fransız ve İngiliz dilleriyle tanzim olunmuştur. İsviçre Federal Meclisi Sözleşmeyi imza eden devletlerin her birine, ve Sözleşmeye iltihak edecek olan devletlere, Sözleşmenin mu­saddak birer suretini gönderecektir.

 


Afganistan namına:

 M. Osman Amiri

Arnavutluk Halk Cumhuriyeti na­mına:

10. uncu madde hakkında mer­but itiraz kaydiyle: J Malo

Arjantin namına: Merbut ihtiraz kaydiyle:

Guillermo A. Speroni

Avusturalya namına:

Tasdik kaydiyle

Avusturya namına:

Wllisann

Belçika namına:

Maurice Bourquin

Byelorusya Sosyalist Cumhuriyeti namına

(Rusça bir ibare ve imza)

Bolivya namına:

G. Medeiros

Brezilya namına:

Joao Pinto da Silva - General Floriano de Lima Brayner

Bulgaristan Halk Cumhuriyeti na­mına:

Merbut ihtiraz kaydiyle: K. B. Svetlov

Kanada namına:

Max H. Wershof

Seylan namına:

V.Coomaraswamy

Şili namına:

F.Cisternas Ortiz

Çin namına:

Wu Nau-Ju

Kolombiya namına:

Rafael Rocba Schloss

Küba namına:

J. de La Luz Leon

Danimarka namına:

Georg Cohn - Paul Ipsen - Bagge

Mısır namına:

A. K. Safwat

Ekuador namına:

Alex Gustelu

Ispanya namına:

Luis Calderon

Amerika Birleşik Devletleri namına:

Leland Harrison - Raymund Yinglig

Habeşistan namına:

Gachaou Zelleke

Finlandiya namına:

Reinhold Svento

Fransa namına:

G. Cahen - Salvador - Jacquinot

Yunanistan namına:

M.Pesmazoglou

Guatemala namına:

A. Dupont - Willemin

Macaristan Halk Cumhuriyeti namına:

Merbut ihtirazi kayıtlariyle

Anna Kara

Hindistan namına:

D. B. Desai

İran namına:

A.H. Meykadeh

İrlanda Cuımhuriyeti namına:

Sean Mac Bride

İsrail namına:

Merbut ihtirazi kaydıyle:

M. Kahany

İtalya namına:

Giacinto Auriti - Ettro Bais­rocchi

Lübnan namına:

Mikaoui

Lichtenstein namına:

Comte F. Wilczek

Lüksemburg namına:

J. Sturm

Meksika namına:

Pedro de Alba - W. R. Castro

Monako Prensliği naımına:

M. Loze

Nikaragua namına:

İstizan kaydiyle : Lifschitz

Norveç namına:

Rolf Andersen

Yeni Zelanda namına:

G.R. Laking

Pakistan namına:

S. M. A. Faruki, M. G. - A. H. Shaikh

Paraguay namına:

Conrad Fehr

Holanda namına:

J. Boch de Rosenthal

Peru namına:

Gonza le Pizarro

Filipin Cumhuriyeti namına:

P. Sebastian *

Polonya namına:

Merbut ihtirazi kayıtlarla:

Julian Przybos

Portekiz namına:

Merbut ihtirazi kayıtlarla:

G. Caldeira Coelho

Romanya Halk Cumhuriyeti na­mına:

Merbut ihtiraz kaydıyle: 1. Dragomir

Büyük Britanya ve Şimali İrlanda Müttehit Kırallığı adına:

Robert Cralgie - H. A. Strutt - W. H. Gardner

Papalık Makamı namına:

Philippe Bernardini

El Salvador namına:

R. A. Bustamente

İsveç namına:

Riksdag’ın tasvibiyle Haşmetlü İsveç Kralının tasdikı kaydiy­le:

Staffan Söderholm

İsviçre namına

Max Petitpierre - Plinio Bolla, Col Div Du Pasguier Ph. Zut­ter H.

Meuli

Suriye namına

Omar El Djabrl - A. Gennaoui

Çekoslovakya namına:

Merbut ihtirazi kayıtla:

Tau­ber

Türkiye namına:

Rana Tarhan

Ukranya Soviyet Sosyalist Cum­huriyeti namına:

(Rusça bir ibare ve imza)

 Soviyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği namına:

(Rusça bir ibare ve imza)

Uruguay namına:

Conseiller Colonel, Hector J. Blanco

Venezüel namına:

A. Posse de Rivas

Yugoslavya Federal Halk Cumhu­riyeti namına:

Merbut ihtiraz kaydiyle:

Mi­lan Ristic


f*] Bu imza Filipin Anayasası hükümleri mucibince Filipin Ayan Meclisinin tasvibiyle mukayyettir.

İşbu kartı veren memleket ve askeri makamın adı:

HÜVİYET KARTI

Denizde bulunan silâhlı kuvvetlere bağlı sıhhi ve dini personel üyelerine mahsus

Soyadı          :..........

Adı                :...........

Doğum tarihi:...........

Rütbe            :...........

Sicil No        :.............

İşbu kartın sahibi denizde bulunan silâhlı kuvvetlere mensup yaralıların, hastaların ve deniz kazazedelerinin halini ıslaha matuf 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi hükümlerine göre................... sıfatı ile hemaye görecektir.

Kartın tanzim tarihi  

Kartın No:

Hamilin         İmza veya parmak fotoğrafı           izi veya her ikisi

 

 

 

 

Kartı veren askeri makamın soğuk mührü

 

Boy           Göz          Saç

-------      ----------      ----

 

 

Diğer ayırdedici vasıflar: .............................................................................................................................................................