|
|
|
Mahkeme Kararı / Judgement / Rechtsprechung / Jugement |
|
|
|
|
|
|
|
|
TC. YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ
Esas: 2002/1908
Karar: 2002/1995
Tarih: 9.10.2002
ÖZET: “Yazılı emir yoluna ancak CMUK.nun 343. maddesinin 1. fıkrasında, hakim tarafından ve mahkemelerden verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edilmişse başvurulabilir. 307. maddesinde hukuki bir kaidenin uygulanmaması ya da yanlış uygulanması kanuna muhalefet olarak tanımlanmış, 308. maddede gösterilen sekiz halde ise kanuna mutlak muhalefet bulunduğu öngörülmüştür. Bu haller ise söz konusu olayda tespit edilememiştir”.
Emniyet muhafaza kuvvetlerini tahkir ve tezyif etmek suçundan sanıklar G...K... ve M...A..A...’ın beraatlerine dair Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.5.2002 gün ve 2001/98-2002/174 sayılı kararının;
Sanıklardan G...K...’nın sorumlu müdürlüğünü yaptığı haftalık Aydınlık Dergisi’nin 3.12.2000 tarihli 698. sayısının 7. sahifesinde yayımlanan ve sanık M....A..A.. tarafından kaleme alınan “MİT!in CIA ve Süper Nato’dan öğrendiği kullanma yönetiminin işleri” başlıklı yazıda, devletin emniyet muhafaza kuvvetlerini neşren tahkir ve tezyif ettikleri hususunda, anılan yazının içeriği bakımından, konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığının 5. 9.2002 gün ve 37993 sayılı yazılı emrine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.9.2002 gün ve Y.E.2002/146823 sayılı tebliğ namesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla incelendi.
CMUK.nun 343. maddesinin 1. fıkrasında, hakim tarafından ve mahkemelerden verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edilmişse yazılı emir yoluna başvurulabileceği belirtilmiş, 307. maddesinde hukuki bir kaidenin uygulanamaması ya da yanlış uygulanması kanuna muhalefet olarak tanımlanmış, 308. maddede gösterilen sekiz halde ise kanuna mutlak muhalefet bulunduğu öngörülmüştür.
|
|
|
Yazan
: Anonim
|
|
|
Bu yazı dergimizin 16. sayisinda (HAZİRAN 2003) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 3139
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
T.C. YARGI TAY 2.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2003/1119
KARAR: 2003/2551
TARİHİ: 27.02.2003
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösteri1en hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği düşünüldü.
1 -Davacı kocanın temyizi yönünden yapılan incelemede;
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle .......davalının, evlenmelerinden 2 ay sonra Türkiye’ye döndüğünde, evliliğe ısınamadığını, evliliği umduğu gibi olmadığını, davacı ile cinsel ilişki kuramadıklarını, davacının erkekliği olmadığını söylediği bu suretle kocasını başkaları nezdinde aşağı1adığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şart1ar altında eş1eri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bu1unmamıştır.
2-Davalı kadının temyizi yönünden yapılan incelemede;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle .....davalı-davacı kadın, ayrı yaşamakta ve nafaka talep etmekte haklılığını kanıt1ayamamış olmasına göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eş1erin barınmasına (TMK. md. 186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md. 185/2) ilişkin geçici önlem1eri kendiliğinden (resen) almak zorundadır. 0 halde dava tarihinden geçer1i olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın ....... yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedi1mesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
|
|
|
Yazan
: Anonim
|
|
|
Bu yazı dergimizin 15. sayisinda (MAYIS 2003) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 2786
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
Bulunan Sayfa(lar) :
1/ 2/ 3/ 4/
|
|
|