|
|
|
Çeviriler / Translation / Uebersetzungen |
|
|
|
|
|
|
Geçmiş istibdat yönetiminin gaspettiği özgürlüğünü geri almaya çalışan Irak halkı, şiddet ve baskının her türlüsünü ve özellikle bir yönetim tarzı olarak kullanılmasını reddederek, hukuk kurallarınca yönetilen özgür bir halk olarak kalmaya karar vermiştir.
Irak halkı, milletler arasındaki meşrû konumunu yeniden kazanmaya çalışarak, aynı zamanda kardeşlik ve yardımlaşma ruhuyla vatanının birliğini korumaya gayret ederek, yeni Irak’ın geleceğini tasarlamak amacıyla, grupçuluk ve ırkçılık siyaset ve uygulamalarının izlerini gidermeyi ve geçiş dönemi sorunlarının üstesinden gelmeyi hedefleyen bir işleyiş biçimi yerleştirmeyi amaçlayarak; özellikle Birleşmiş Milletler’in kurucularından biri olarak, bugün uluslararası hukuka olan saygısını ifade eder.
Bu kanun, geçiş döneminden, tam demokrasiyi hedefleyen dâimi meşrû bir anayasanın egemenliği altında çalışan seçilmiş bir hükümetin kurulmasına kadar olan sürede Irak’ın işlerini yürütebilmek amacıyla kabul edilmiştir.
|
|
|
Yazan
: Ayhan CEYLAN
|
|
|
Bu yazı dergimizin 28. sayisinda (HAZİRAN 2004) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 4573
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birçok kişinin desteği olmaksızın bu programın yürütülmesi mümkün olamazdı. Katkılarını dikkate alarak bu kişilere teşekkür etmek istiyorum.
İlk olarak; verdiğim 30 seminer süresince Türkçe-İngilizce resmi tercümanlık işlevini üstlenen Sn. Ayşe Tezel’e katkılarından dolayı son derece müteşekkirim. Sn. Ayşe Tezel, buna ilaveten The Center for Community Education at Broome Community College `de yürütülen bu programın oluşturulması ve yönetilmesine ilişkin gerekli resmi görüşmeleri, öğrencilerim olan Türk Noterlerin temsilcisi sıfatıyla yürütmüştür. Bu program onun katkıları olmaksızın gerçekleştirilemezdi.
İkinci olarak, bu yıl programa katılan dört noter’e ve eşlerine de teşekkür etmek istiyorum. Herbirinin titiz çalışmalarını ayrı ayrı takdir ettiğimden dolayı, noterlerin isimlerini burada alfabetik sırayla vereceğim: Beyhan Aksoy, İbrahim Güvenç İbrişim, Muhsin Macuncu ve Bülent Yiğit. Hepsi teker teker oldukça yüksek motivasyonla, tartıştığımız karmaşık hukuki konuları anlamak üzere çok gayret gösterdiler. Onlara eğitim vermek bir zevkti.
2001 Sonbahar dönemi ile, 2002 İlkbahar dönemi arasındaki tatilde Türkiye’den gelerek bizi Binghamton’da ziyaret eden Prof. Dr. Feridun Yenisey’e, ayrıca müteşekkirim. Kendisi İlkbahar dönemindeki seminerlere yönelik olarak çok sayıda öneride bulundu. Bu raporun İlkbahar dönemi seminerlerini açıklayan bölümlerinde, onun uyguladığımız önerilerinden söz edeceğim.
|
|
|
Yazan
: David B. SIMPSON (Türkçeye Kazandıran : AYŞE TEZEL)
|
|
|
Bu yazı dergimizin 23. sayisinda (OCAK 2004) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 4303
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Önsöz
Arap Devletleri Birliği’nde üye Arap Devletleri Hükümetleri,
Allahın, Arap vatanını, dinlerin beşiği ve hürriyet, adalet ve güvenliğe dayalı onurlu bir hayat içerisinde haklarını temin eden medeniyetler yurdu kılmakla şereflendirdiği günden beri, Arap milletinin insanın saygınlığına olan inancından yola çıkarak,
İslam ve diğer semavi dinlerce de pekiştirilen ebedi ilkeleri, insanlar arasında kardeşlik ve eşitlik içinde gerçeğe dönüştürerek,
Uzun tarihi boyunca pekiştirdiği; bilgi, kültür ve hikmet elde etmek isteyen yerleşik halk ve araştırmacılar için, doğu ve batıda, ilim merkezlerinin yayılmasında büyük rolü olan insanî kıymet ve değerlerle övünerek,
Arap vatanı varoldukça, bir baştan öbür uca bir araya gelerek, inancını koruyarak, birliğine inanarak, milletlerin kendi geleceğini belirleme ve zenginliklerini koruma hakkını savunmakla hürriyet mücadelesi vererek, hukukun egemenliğine inanarak, toplumda asalet ölçüsü olan fırsat eşitliği, adalet ve insan özgürlüğünden yararlanarak,
Dünya barışı için tehdit ve insan hakları için ihlal oluşturan ırkçılık ve siyonizmi reddederek,
İnsan hakları ve dünya barışı arasındaki güçlü bağlantıyı kabul ederek,
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, bunun yanında, Birleşmiş Milletler’in; Medeni ve Siyasi Haklar ile Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Haklar üzerine iki uluslararası antlaşması ve İslam’da İnsan Hakları Kahire Bildirisi hükümlerini te’yiden,
Yukarıda ifade edilenleri onaylayarak, aşağıda geçen hususlarda ittifak etmişlerdir:
|
|
|
Yazan
: Ayhan CEYLAN
|
|
|
Bu yazı dergimizin 18. sayisinda (AĞUSTOS 2003) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 4991
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
I. Giriş
Kıymetli evrak, ticari ilişkilerde uzun zamandan beri önemli rol oynamaktadır. Kıymetli evrak hukuku, Yeknesak Ticaret Kanunu’nun (U.C.C.) tamamlayıcı bir parçasıdır. Kıymetli evrakın tanımlayıcı özelliği, bunun alelade bir sözleşme seviyesine indirgenmesini önlemek için, kıymetli evrak hukukunun şekli gereklerine tam anlamıyla uyumlu olmasıdır. 1846 yılında Pensilvanya Yüksek Mahkemesi Başkanı Gibson şunları kaydetmiştir: “Bir kıymetli evrak, poliçe veya bono, bağajsız bir kuryedir. Bir kaç kelime ile ifade edilen bir icap, bu yolla en kat’i ve kesin bir sözleşme haline dönüşür.... Emrin, müracaat halinde senedin bundan olumsuz etkileneceği ihtimal veya şartları içermemesi gerekir...". Kıymetli evrak, en parlak devresi olan 18. ve 19. yüzyılda, metal para açığını gidermek ve endüstri devrimine dayanan ticari ilişkilerin genişlemesini desteklemek amacıyla kullanılmıştır.
Bugün yaşadığımız bilgi devriminde ise, dijital imzalar, kıymetli evrakın endüstri devriminde oynadığı role benzer bir rol üstlenebilir. Dijital imzalar, kıymetli evrak ile bazı kesin benzerlikler taşımaktadır. Bu, bazı modellerde zarar paylaşımına (loss allocation) benzer bir yaklaşımdır. Bu makale, dijital imzaların, internet gibi açık ve güvensiz
|
|
|
Yazan
: Jane K. WINN (Çevirenler: Hayri BOZGEYİK /Hüseyin ALTAY)
|
|
|
Bu yazı dergimizin 17. sayisinda (TEMMUZ 2003) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 3943
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
Bulunan Sayfa(lar) :
1/ 2/ 3/ 4/
|
|
|