|
|
|
Çeviriler / Translation / Uebersetzungen |
|
|
|
|
|
|
1. Bölüm
Geçerlilik Alanı, Amaç ve Kavramlar
Madde 1: Geçerlilik alanı
1. Bu kanun insanlarda hangi şartlar altında genetik araştırmaların yapılabileceğini belirler:
a. Tıp alanında
b. İş alanında
c. Sigorta alanında
d. Sorumluluk alanında
2. Kanun, bundan başka insanların belirlenmesine (tespit edilmesine) ya da köklerinin açıklanmasına ilişkin DNA profillerinin ortaya konulmasını düzenler. Ceza usul hukukunda ve kayıp ya da tanınmayan insanların belirlenmesinde DNA profillerinin kullanılmasına ilişkin olarak 20 Ocak 2003 tarihli “DNA Profil Kanunu ” uygulanır.
3. Bu kanun öngörmediği sürece, araştırma amaçlı genetik araştırmalarda (muayenelerde, çalışmalarda) uygulanmaz.
|
|
|
Yazan
: Yusuf Büyükay
|
|
|
Bu yazı dergimizin 129. sayisinda (KASIM 2012) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 1938
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
Genel Hükümler
Madde 1. Amaç
1. Bu kanun,
a. insanları, hayvanları ve çevreyi gen teknolojisinin kötü kullanımından korumalıdır;
b. gen teknolojisinin kullanımında insanın, hayvanların ve çevrenin refahına hizmet etmelidir;
2. Bu kanun özellikle:
a. insanların, hayvanların sağlık ve güvenliği ile çevreyi korumalıdır;
b. biyolojik çeşitliliği ve toprağın verimliliğini sürekli korumalıdır;
c. canlıların (kreatur) onurunun korunmasını sağlamalıdır;
d. tüketicilerin seçim özgünlüğünün mümkün kılmalıdır;
e. ürün (belge) değişimini engellemelidir;
f. kamunun bilgilendirilmesini teşvik etmelidir;
g. insan, hayvan ve çevreye ilişkin gen teknolojisi alanındaki bilimsel araştırmaların anlamını dikkate almalıdır.
|
|
|
Yazan
: Yusuf Büyükay
|
|
|
Bu yazı dergimizin 129. sayisinda (KASIM 2012) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 1830
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’nun kararına konu olan başvuru sahiplerinin dini inançları gereği Bayram olarak kabul edilen günün, duruşma gününe rastlaması dolayısı ile, duruşmanın tehir edilmesi talebinin reddedilmesiyle, AİHS. m. 9’un ihlali söz konusu değildir. Duruşmanın tehir edilmesi talebinin reddi, taraflara ilişkin subjektif sebepler ile yargılamanın uzamasına neden olacağından, yargılamanın hızlandırılması ilkesi gereği yerindedir. Laik hukuk sisteminde devlet, tüm dinlere eşit mesafede durmalı ve yargılama ilişkisinin taraflarının farklı dini inançlara sahip olmasını, düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü sağlama noktasında nazara almalıdır.
|
|
|
Yazan
: İpek Sevda Söğüt
|
|
|
Bu yazı dergimizin 121. sayisinda (MART 2012) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 1145
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sosyal sermaye tabirini kullanırken, mecazi anlam dışında, sermaye kavramının genel kullanımına hiç referansta bulunmuyorum. Gayrimenkul, kişisel mal ya da nakit parayı kastetmiyorum, daha ziyade bu somut malları bir halkın günübirlik hayatında azami yardımı dokunan şey haline getirme eğilimine sahip, mantıki merkezi okul olan toplumsal bir birimi, kırsal bir topluluğu, teşkil eden, bireyler ve aileler arasındaki iyi niyet, arkadaşlık, karşılıklı ilgi/anlayış ve sosyal ilişkileri kastediyorum. İktisadi organizasyon ve genişlemede olduğu gibi bir topluluk inşa etmede de inşa işinin başlayabilmesinden önce sermaye birikimi olmalıdır. Modern boyutlarda büyük bir işletme kurulurken, ilk önce çok sayıda bireyden gelen bir sermaye birikimi olmak zorundadır. Bu insanların mali kaynakları etkin bir örgütlenme ve becerikli bir yönetim altında biraraya getirildiği zaman amacı bir tüketim malı - çelik, bakır, ekmek, elbise - üretmek veya kişisel hizmetler sağlamak - ulaşım, elektrik, yollar -olan bir şirket biçimini alır. Bu insanlar günlük ihtiyaçları için bu tür ürünlerin ve hizmetlerin mevcut olmasından yararlanırken sermaye sahipleri de topluma hizmetlerinin karşılığı olarak elde ettikleri kârdan yararlanırlar.
|
|
|
Yazan
: L.J. Hanifan
|
|
|
Bu yazı dergimizin 88. sayisinda (HAZİRAN 2009) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 3204
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu makale, Avrupa, ABD ve Asya gibi dünyanın üç farklı bölgesindeki sendikalarla ilgili özelliklerin bir genel çerçevesini sunmaktadır. Makalenin amacı, bir yandan dünyanın bu üç farklı bölgesindeki sendikalar arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri açıklamak ve tartışmakken bir yandan da bu üç bölgedeki sendikacılık ile ilgili genel özellikleri belirlemektir. Böyle bir girişim, örneğin Asya ya da ABD sendikacılığının zıddı bir şey olarak Avrupa sendikacılığından (ve tersi) bahsedilip bahsedilemeyeceğini gösterecektir.
Konunun doğası gereği analizler oldukça kısa bir biçimde verilecektir, bir bakıma tartışmaların büyük bir kısmı farklı bölgelerdeki sendikaların özellikleri ile ilgili oldukça genel düşüncelere dayanacaktır. Ancak yine de asıl amaç üç bölgeyle ilgili özellikleri açıklamaksa, bu tip özet analizlere vurgu yapmak gerekli gibi görünmektedir.
Makale, genel olarak sendikacılık ile ilgili farklı açıklamaları kapsamakta ve ayrıca üç bölgedeki sendikacılığın içindeki son eğilimlerle ilgili bir genel çerçeve sunmaktadır. Makalede tartışılan konular arasında sendika yoğunluğu, işverenin sendikaları tanıma meselesi, toplu pazarlığın adem-i merkezileşmesine yönelik eğilimler ve üç bölgedeki sendika yapıları arasındaki genel özellikler ve farklılıklar bulunmaktadır.
Makale, öncelikle Japonya, Kore ve Tayvan üzerine odaklanarak Asya’daki sendikacılığı ele almaktadır. İkinci odak, Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Danimarka’daki sendikaların özelliklerinin açıklanmasıyla Avrupa üzerinde olacaktır. Üçüncü olarak ABD sendikacılığındaki eğilimler incelenecektir. Son bölüm ise üç bölgedeki sendikacılığın bazı farklılık ve benzerliklerini özetlemektedir.
|
|
|
Yazan
: Carsten Strøby Jensen
|
|
|
Bu yazı dergimizin 87. sayisinda (MAYIS 2009) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 20498
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
Bulunan Sayfa(lar) :
1 / 2/ 3/ 4/
|
|
|