|
|
|
Makaleler / Articles / Aufsätze / Articles |
|
|
|
|
|
|
Günümüzde özel ve kamu sektörlerinde geçmişe oranla çok daha fazla elektronik belge üretimi yapılmaktadır. Elektronik belge üretim miktarının hızlı biçimde artmasıyla birlikte bu belgelerin kuramsal altyapısı olan bazı belge düzenleme yaklaşımları ile kontrol altına alınması zorunluluk haline gelmiştir. Aynı zamanda elektronik belgeler uluslar arası geçerliliğe sahip bazı standartlara uygun olarak yönetilmelidir. Bu çalışmada bilgi yönetimi, doküman yönetimi ve belge yönetimi yaklaşımları değerlendirildikten sonra, Türkiye’de elektronik tabanlı bilgi ve belge düzenleme ve işleme konularında sürdürülen projeler hakkında bilgiler verilmektedir. Çalışma, bilgi ve belge sistemi oluştururken göz önünde bulundurulması gereken ilkeler ve önerilerle son bulmaktadır.
|
|
|
Yazan
: Hüseyin ODABAŞ
|
|
|
Bu yazı dergimizin 79. sayisinda (EYLÜL 2008) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 2202
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
Recm, birine taş atma, taşa tutma, taşla öldürme, sövme, lânet etme, kovma, birinin namusuna iftira etme, kötü zanda bulunma anlamlarına gelen bir kelimedir . Aynı kökten "racîm"; recm olunan, taşlanan, kovulan ve lânetlenen anlamındadır. Kur`an-ı Kerim`de bir konu hakkında bilmeden konuşmak ve şeytanları taşlamak anlamında kullanılmıştır. Terim olarak recm, zina eden muhsan kadın veya erkeği taşlayarak öldürmek demektir.
Zina edenlere recm veya başka şekilde ölüm cezası verilmesi İslam’a has bir uygulama değildir. Gerek dinî gerekse beşerî hukuk sistemlerinde zina eden kimselere genellikle sürgünden ölüme kadar ağır cezalar verildiği bilinmektedir. Mesela Hammurabi Yasasına göre zina edenler suda boğularak öldürülürlerdi. Eski Yunanda da evli kadınla zina eden erkek öldürülürdü . Diğer taraftan Tevrat’ta, zina eden evli kimselere recm cezası verileceği hüküm altına alınmıştır . İncil’de ise, Hz. İsa’ya zina etmiş bir kadının recmedilmek üzere getirildiğinden söz edilmektedir.
|
|
|
Yazan
: Osman KAŞIKÇI
|
|
|
Bu yazı dergimizin 79. sayisinda (EYLÜL 2008) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 105169
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
Bu çalışmanın konusu yeni anayasaların nasıl yapıldığı ve anayasa yapım tekniğidir. Şaşırtıcı bir biçimde, pozitif ve açıklayıcı bir bakış açısıyla anayasa yapım sürecini ele alan bir literatür şekillenmemiştir. Bununla birlikte, benim de ağırlıkla yararlanacağım çok sayıda belirli anayasa yapımları üzerine çalışmalar vardır. Olağan yasama süreci üzerine çok sayıda karşılaştırmalı ve teorik literatür bulunmaktadır. Karşılaştırmalı anayasa hukuku üzerine de zengin bir literatür bulunmaktadır. İdeal anayasa tasarımının normatif sorunları -başkanlık sistemlerine karşı parlamenter sistemler, tek meclisliğe karşı iki meclislilik ve benzeri- üzerine de büyük oranda yazılmıştır. Fakat bildiğim kadarıyla, anayasa yapım sürecini bütün genelliği ile pozitif analizin farklı konusu olarak irdeleyen bir kitap, hatta bir makale bile yoktur. Burada, bu boşluğu doldurma yönünde bir kaç adım atacağım.
|
|
|
Yazan
: Mehmet Tevfik GÜLSOY-Engin SAYGIN
|
|
|
Bu yazı dergimizin 79. sayisinda (EYLÜL 2008) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 6491
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
|
Bunker, gemilerde yakıt olarak taşınan petrole verilen addır. Bunker Konvansiyonu , bu petrolün denize dökülmesinin verdiği zarardan hukuki sorumluluğu düzenlemekte ve bu sorumluluk için zorunlu sigorta öngörmektedir. 19-23 Mart 2001 tarihlerinde IMO merkezinde toplanan diplomatik konferansta son halini alarak kabul edilmiş, birkaç yıl imzaya açık kaldıktan sonra, konvansiyonun 21 Kasım 2008 tarihinde yürürlüğe gireceği artık kesinleşmiştir . Konvansiyona halen dünya tonajının %21,52’sini oluşturan 20 devlet taraftır . Türkiye henüz bunlar arasında değildir. Bunker Konvansiyonu ile çok yakın ilgisi olan LLMC 76’ya ise, Türkiye taraftır . Bunker Konvansiyonu yakın tarihli iki sistematik incelemeye konu olmuştur . Biz bu çalışmamızda yalnızca konvansiyondan çıkabilecek bazı sigorta problemlerine odaklanacağız. Ancak bunlara geçmeden önce, konvansiyon ile öngörülen sistem hakkında kısa bir bilgi vereceğiz.
|
|
|
Yazan
: Serdar Acar
|
|
|
Bu yazı dergimizin 76. sayisinda (HAZİRAN 2008) yayinlanmis olup. Simdiye kadar 3018
kez okunmustur.
|
|
|
|
|
|
Bulunan Sayfa(lar) :
1/ 2/ 3/ 4/ 5/ 6/ 7/ 8/ 9/ 10/ 11/ 12/ 13/ 14/ 15/ 16/ 17/ 18/ 19/ 20/ 21/ 22/ 23/ 24/ 25/ 26/ 27/ 28/ 29/ 30/ 31/ 32/ 33/ 34/ 35/ 36/ 37/ 38/ 39/ 40/ 41/ 42/ 43/ 44/ 45/ 46/ 47/ 48/ 49/ 50/ 51/ 52/ 53/ 54/ 55/
|
|
|